Anlatayım ey can işin özünü
Körler pazarında ayna satarlar
Gel yabana atma hikmet sözümü
Hak bağının bülbülüdür öterler.
Gafil isen anlaman ki sözümden
KEREM GİBİ
Nasıl bir sevda ki geldi başıma
Mevlevîler gibi dönesim geldi
Ağular doğradı sanki aşıma
Ferhat gibi dağlar delesim geldi.
BERŞEM
Bin dokuz yüz elli dünyaya geldim
Bahtım kara çıktı şaşar giderim
Hayrı da şerri de ben haktan bildim
Susuz kazanlarda pişer giderim.
MEBUS BEY
Ekmek tavşan oldu bizler de tazı
Kovduk kovduk tutamadık mebus bey
Odunsuz kömürsüz getirdik yazı
Yorgan da yok yatamadık mebus bey.
GÖNLÜM GEÇMİYOR
Sinemi dövmekle geçti zamanım
Yâr seni unutmak ahd-i emânım
Kerem gibi yana yana dumanım
Tütmeyince gönlüm senden geçmiyor.
GÖNÜL KIŞI
Bu dünya da çeken gönül kışını
Yere göğe sığdıramaz başını
Sevip sevip sevdiğini almazsa
Zehir eder ekmeğini aşını.
MÜNAFIK
Münafıklar sabrımızı taşırır
Dedikodu karnımızı şişirir
Cadı kazanında fitne pişirir
Ekilmedik yerde biter münafık.
Kuruyan pınarım bir daha akmaz
Sönmeyen ateşe düşürdü beni
Âşık aşkı ile savaştan bıkmaz
Kendi potasında pişirdi beni.
Bakışı azapmış canıma yetti
EMİRDAĞ’I ÖZLEDİM
Gurbette geçirdim gençlik çağını
Nasıl da özledim Emirdağ’ını
Bucak’ta yeşeren asma bağını
Varıp dallarında deresim geldi.
NEYE YARAR
Karun hazinesi yerlere battı
Paraya esirse kul neye yarar
Çok insan dünyadan kefensiz gitti
Hakk’a götürmezse yol neye yarar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!