içinde uzunca bir yol almadan
Mümkün olmuyor hayatı ve akışını anlaman
Tamam anladım bu defa dersin
Yüzünün tam ortasına şamarı yersin
Korkma unutturmaz tadını döner,döner o şamarı yine yersin.
Anlaşılıyor,anlaşılıyor tabii de...anlaşıldığında
Bugün yine güzel bir izmir sabahı
Yüzde bilmem kaç nemli
Ama güzel işte yinede o denli
Hafiften terlemiş alınlar izmir gibi nemli
Kemeraltı kalabalık,kalabalık neş'eli
Ama güzel işte yine o denli
Sevdalar tutarsız
Aşıklar umarsız
Yar desen duyarsız
böyle aşkmı olur kardeşim?
(Kozak yukarıbey 23/11/2005)
Ben geldim...sana hasret yağmur damlası
Düştüm toprağa dün...zannımca dağ başı
Öptüm kokladım kah toprağı kah taşı
Nede olsa bin yılların arkadaşı
Hep kavuşmak istedim ömrümce sana
Yansın bu dünya dönecekse derinden
Oynasın halk'ı ahali yerli yerinden
Yok ise zerre mutluluk
Döndüğü her seferinden
Ne sen ne ben nede cümle alem
Fıstık iyi geceler.bak yine ben geldim.
Hadi yap kahvemi bi zahmet
Bitanem,içinde şeker olmasın mümkünse
Ama...!
Senin kadarda. tatlı olsun,bi zahmet
Kenarında şekerde istemem
Canı ten'de buldum
Teni sende buldum
Sen benden gidince
Koynum da ölüm buldum
Ölüm dediğin bir derin sessizlik
Giderken giydiğin mintanda,ne düğme var ne ilik
Kime kaldı? hani krallık hani beylik.
Gel sende bu son yolumda et bana yarenlik
Koskoca bir gün devrildi
Çıtı dahi çıkmadan
Asırlık çınar gibi
Çıksaydı en küçük bir hışırtı
Bir dal kırılması veya çıtırtı
Kavga eden iki insan
Gün indi rakı ile balık
Dirsek teması hizada
Ilıman mis gibi bir girit havası eser adada
Balık önümde rakı yanı başında
Daldım gittim yine çok uzaklara
Yelken açtım,dümen kırdım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!