Doğruluk abidesi, dürüstlüğün timsali
Mümin yaşadı hep, yürüyen Kur’an misali.
Korkma, dedi millete;“Korkma! Sönmez bu Şafak.
Sen sığın Yaradan’a, kurtuluş onda ancak.”
“Asım ol genç” diyeydi; tüm azmi, tüm gayreti
Bir sancakta toplamak, arzusu tüm ümmeti.
Hayalle yoktu işi, tüm derdi gerçeklerdi.
Herkesten de doğruluk ve dürüstlük beklerdi.
Atiyi karanlık görmek hep büyük zûl oldu.
Menfaate eğilmez, yalnız Hakk’a kul oldu.
Namerde el açmazdı hiç kalsa da aç, fakir
Ne soyda leke vardı ne alnında ufak kir.
Ezelden hür yaşadı, ebede dimdik gitti.
Yesevice bir derviş, Yavuzca bir yiğitti.
Affet ey koca şair! Ne bizler asım olduk
Ne sancakta birleştik. Aksine hasım olduk.
Şimdi görsen bizleri bülbül gibi ağlardın,
“Uyan ey ehli iman!” narasıyla çağlardın.
“Eşin var, aşiyanın var, baharın mı çok senin?
Bu nasıl bedbinliktir, inancın mı yok senin?
Sen habip ümmetisin olur mu düşmek yes’e”
Diyip de seslenirdin hikmetçe sen herkese.
Asımlar yetiştirmek bizlere yemin olsun,
Ruhun şad olsun üstad, yüreğin emin olsun
Kayıt Tarihi : 23.12.2022 19:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!