Yerleri ve gökleri varedenin adıyla,
Her nimetin ayrı ayrı yadıyla, hamdıyla,
Doğduğum, olduğum, bulduğum diyar adına..
Yandığım, kandığım, inandığım vatan adına..
Bu yerler ve gökler, şu dağlar, teperler ve düzlükler,
Gelenler, görenler ve işitenler,
Selam sana ey efendim
Bugün selat eden bendim
Boynum bükük kapına geldim
Anmaya, yanmaya, bulmaya geldim.
Bu ne hüzündür bir asırdır,
Biz senden sen bizden ayrı mı kaldın yıllar yılıdır
Bugün ben sana geldim, artık bu perdeyi kaldır
Hasretin ateşi kuşatırken alemi vuslatın zamanıdır.
Alem-i İslam’ın hali hiç bu kadar olmamıştı hazin
Özgürlük narasında esir olduk halimiz çok vahim
Düşmana hizmetkâr olduk, dosta düşman
Kardeşler kavgada gel aramızı bul efendim
Bir nesli hazin meydana getirdiler ki bu milletten
Sana benzememek marifetmiş bıktık biz bu illetten
Sana sığındım sultanım çağdaşlık denen rezaletten
Gel efendim kurtar bizi bu çağdaş esaretten
Kana bulandı her yer cümle İslam Coğrafyası
Alt üst mü oldu bilmem bu ümmetin kimyası
Yok mudur tefrikayı ortanda kaldıracak?
Yine sana kaldı efendim ümmetinin ihyası
Bilirim çare sarılmaktır hep birlikte Allah’ın ipine
İman edip yeniden Allah’ın indirdiğine
Tüm kılavuzları yok edip ortadan,
Uymalı Hakkın Kelamı Kur’an ve Sünnetine
İttihad-ı islam ile mümkündür ancak alemin ihyası
Bu sancak altında toplamalı cümle nası
Bir araya gelmeli artık bu bedenin azası
Derhal tevhidin edilmeli hem edası hem kazası
Bir ben değilim elbet böyle nâçar feryat eyleyen
Sana hasret, Sana aşık, Sana müştak, Seni özleyen
Bir ben değilim elbet efendim seni bekleyen
Gel efendim, nurunla, gel efendim hükmünle
Sünnetinle, vahyinle, müjdenle gel efendim
4-4-2006 19:36
hacıbayram
SENİN (S.A.V.) MAKAMINDAN
“Yâ Habiba’llah ya Hayre’l-beşer müştakunam
Eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su”
Bundan yıllar evveliydi Ya Rasülüllah... güneş doğmaya, yağmur yağmaya utanıyordu. Ve yürekler her geçen gün çöller gibi daha fazla kuruyordu. İnsanlar kız çocuklarını vicdansızca toprağa gömüyor, kan davalarıyla birbirini öldürüyordu ve günahlarıyla vicdansızca öğünüyordu. Ama biz yine de mutluyduk. Çünkü o zamanın hanifleri arasında bulunuyorduk. Biliyorduk, biliyorduk fakat ne çare, ne yapmak lazımdı, ne anlatmak gerekti, düşünüyor bulamıyorduk. Bizler de küfrün, bizler de zulmün bataklığında batıyorduk. Bataklığa uzanacak bir el, karanlığı aydınlatacak bir ışık bekliyorduk.
güneşi görmeden ölürsem eğer
sabahı görmeden yazılırsa sefer
vasiyetimi iyi okusun her bir nefer
ey güneşe sevdalı asker
kavgamız karanlıkla unutma
Bir yorgunluk bestesidir bu,
Düğüm düğüm, her kıvrıma işlenmiş
Her yanı ayrı bir köpek tarafından dişlenmiş,
Bir yorgunluk bestesidir bu,
Her köşesi işgalde, her yanı yakılmış, yıkılmış,
Her köşesine bir kulübe taşınmış.
Bir yorgunluk bestesidir bu
Yürekleri tırmalar sesi
Ağlamaklı bir çocuğun dedesi, ebesi, annesi
Bir yorgunluk bestesidir bu,
Gözlerde dalgınlık nişanesi,
Yüreklerde dargınlık hissi,
Bir yorgunluğa bin hüzün eklenmede her gün
Notası artmada bu bestenin,
Noktası kayıp, kaçkın,
Sağır mıdır bilmem ne kadar yığın.
6.6.2006
Hacı Bayram
Ey ben! Bir an dinle beni
Boyun bük ve kendine gel
Bir lahza kapa gözlerini
Ve bırak yele o ağır yüklerini
Sonra bad-ı sabaya takıl
"Taş basdık bağrımıza, inceldi belimiz
taşvurdular başımıza incinmez yüreğimiz"
bela yağdı gökten kar gibi üstümüze
şükrettik incinmedik biz
çile yolumuz oldu, gamu keder yükümüz
memnun olduk incinmedik biz
görmedik ömrümüzde bir an selamet
bir gün başımıza kopsa da kıyamet
çığ olup üstümüze gelse de delalet
Hak yolda yürüdük incinmedik biz
yar elinden başımıza düşse bir taş
gül deyip kokladık incinmedik biz
can"a kast edip arkamızdan atsalar ateş
kalkana bakmadık incinmedik biz
bütün alem kötülese bizi, etseler zem
dostlar anlamasa yalnız koysalar her dem
bir dağ başında kurda kuşa etseler yem
dosttur dedik incinmedik biz
bütün alem girse yarışa, etseler yazık
malımız yağma olsa, dostlardan görsek kazık
bir masa başında adımız konsa fasık
çok görmeyiz, görmedik, incinmedik biz
yusuf gibi attılar kuyuya mazeret işe yaramaz diye
sonra bir diğeri çıkarıp kuyudan sattı köle diye
aşık oldu bir züleyhaya bilmem ki neden niye
zindanlar ödül oldu, incinmedik biz
deli deyip ibrahim gibi attılar nara
ismail zannedip karar kıldılar kurbana
tenimi eyyub gibi layık gördüler kurtlara
iltifat dedik incinmedik biz
taş bastık bağrımıza, inceldi belimiz
taş vurdular başımıza incinmez yüreğimiz
bütün aleme yeter tükenmez sevgimiz
lakin dostun kılıcı olmasın katilimiz
gayri herşeye razı olduk incinmedik biz.
17/2/2005 mehmedi bahaddin canbaz
Kimdir o gelen?
Zifiri karanlığı delen,
En umutsuz anda ansızın
Kapımızı çalı veren...
Çaresizlerin iniltileri kulak tırmalarken
Kız ve erkek tüm çocukların feryadı gökleri inletirken.
Ortalık kan gölüyken
Kimdir o gelen?
Hz. Muhammed’ül Emin (s.a.v.)
Sen miydin gelen efendim.
Sen miydin hanemize şeref veren
Sen miydin müjdelerle gelen
Sen miydin, beni bana bildiren
Sen miydin can evime canan gelen
Aleme rahmet inen
Sen miydin efendim
Haktan halka elçi gelen
Affeyle habersizdim,
Ellerim bağlıydı çaresizdim
Ateşler içinde, alevdeydim.
Sana layık bir hazırlığım yoktur ama
Beni sana adadım.
Adağımı kabul buyur.
Bir burakla selam yolladım.
Selamıma ihsan buyur,
İkram buyur, iltifat eyle haneme
Gel bu gün sineme sultanım.
Ümmete rahmet oldun.
Şefaat eyle kerem buyur.
Hacı bayram
9-4-2006 15-40
ey büyük şehrin koca dağı
devirmeye mi yeltendi seni şehirdeki üç beş ayı
sen kardelenler açan yamaçlarınla
başında erimeyen kar dinmeyen rüzigarla
bilirim yine meydan okursun
sahralara, illere, beldelere, kirli ellere
senin yosunun iş görür,
onların ki beyin çürütür
yosunlu kayalarınla
çiğdem açmış yamaçlarınla
bahara müjdesin ey dağ
sen yine gözdesin
ortalıkta öyle paçavra değil
vazgeçilmez sinelerde, özdesin
selam senin, karlı başına,
taşına, toprağına, yamacına
inanırım ulaşacaksın amacına
17–5–2006 18:08
Hacı Bayram
İnle kardeşim inle
İnleyenleri dinle
Kurtulacak bu dava
Seninle hey seninle
Şafaklara az kaldı,
İnleyenler çoğaldı,
Bak kervanlar yol aldı,
Seninle hey seninle
Dağlarda ovalarda
Çeçenya’da Bağdat’ta
Kurtuluş var yakında
Seninle hey seninle
Ey örtüye bürünen
Ben müslümanım diyen
Kıyamın vakti geldi
Seninle hey seninle
Kaleler bak çoğaldı
Mücahitler yol aldı
Kıyama haber saldı
Seninle hey seninle
Filizlenin yeşerin
Hakkından gelin şerrin
Kıyamı var her devrin
Seninle hey seninle
Uyuyanlar uyansın
Unutma müslümansın
Hak meşalesi yansın
Seninle hey seninle
24.6. 2006 – 16. 56
Hacı Bayram
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!