Düşünen şiirin edebiyatımızda en bariz örneğini veren Akif,
edebiyatın birbirine aykırı iki tatbikatını, Kur’ân-ı Kerimin bir ayetini tefsir ederek anlatır.
Şuarâ sûresine adını veren bu ayetin mealini şöyle verir:
“Şâirlerin arkasından ancak sapıklar gider.
Görmüyor musun ki onlar her vadide dolaşıyorlar. Hem yapmadıkları şeyi söylüyorlar.
Yalnız iman ederek yararlı işler yapanlarla Allah’ı sık sık hatırlayanlar;
bir de zulüm gördükten sonra intikam alanlar için söz yoktur.
Zulmedenler ise nasıl bir akıbete uğradıklarını anlayacaklardır”
(Şuarâ sûresi, 225-227) .
Ayetin tefsirini yazarken de şu açıklamaya yer verir:
“Gerçekten, her vadiye dalıp çıkan, yalancılıktan başka san’at sermayesi olmayan,
mevzuu tükendikçe ötekinin berikinin namusuna hücum eden,
herkesin özel hayatını açmak için dilini maymuncuk gibi kullanan, bir mazmun,
bir kafiye uğrunda bin hakikati, bin hikmeti kurban ediveren, bir nükte hatırı için,
hatıra gelmeyecek rezilliğe kucak açan bu serserilerin etrafında daima bir sürü kopuk dolaşır ki,
bunlar o herzevekillerin kustukları hezeyanları nimet kabul eder de gezdikleri yerlere saçıp dururlar!
İşte gerek bu mahiyetteki şairler, gerek onların yardakçıları, mensub oldukları millet için birer musibettirler.
Din namına, ahlak namına, Allah korkusu namına kalbinde hiç bir his taşımayan; zulme, haksızlığa karşı
ruhunun derinliklerinden bütün ruhu ile coşmayan şairler, hangi toplumda bol ise,
Allah o toplumun belasını verecek değil, vermiş demektir!
Öyle ya, bir milletin ruhu edebiyatında, şiirlerinde görülür.
İçtimaî ruhu yüksek olan bir milletin sinesinde bu gibi sefiller türese de üreyemez.
Saniyen; millet fertlerinin içtimaî seviyesini yükseltmek, bununla beraber,
sağlam fikirleri beliğ bir beyanın sihriyle kalblerde his haline getirmek ancak şairlerin vazifesidir.
Bu vazifenin ihmali, milletin çöküşüdür.
Ayetteki intisar (Ve’ntasarû) “intikam almak” manasınadır ki burada hem hususî, hem umumîdir.
Yani şair hücuma, tecavüze uğrayan kendi masum şahsiyetinin intikamını alacağı gibi,
zulüm gören millet evlâdını da dil kılıcı ile müdafaa edecektir.
Görüldüğü üzere Akif bu ayet-i kerimeye dayanarak, geniş anlamda basını da içine alan edebiyata;
toplumun gözü, kulağı ve konuşan lisanı olma, sağlam fikirleri belîğ, etkili
bir beyanın büyüsüyle kalplerde heyecan uyandıran his haline getirme, böylece milletin içtimaî
seviyesini yükseltme misyonunu tanımakta, aksi halde milletin çökeceğini söylemektedir.
Kaynak:
http://www.yeniumit.com.tr
Kayıt Tarihi : 7.10.2012 12:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!