Bir yağmur damlasının üzerinde yansıyorlar
Kirli pis metal kokusunda doğan cam
Kırılıyor her çarpışında tellerin
Kesiyor lime lime solukları o kuşların
Burnundan ateş soluyan ağır yüklü misk kokulu
Güzel nedir?
Güzel kimdir?
Güzel kimedir, kime göredir?
Her sevilen güzel midir?
Yoksa sevilen, her güzel midir?
Bir yaprak oynatışına kanılan mıdır güzel?
Bir dilek daha kaç defa dilenir
Kabul olabilmesi için
Közleri bir dağın iki yanında
Üstünde geniş parlak bir gökyüzü
Gece sarmış üstünü
Aralarında birkaç uzun yıldız taneleri
Karanlık sessiz bir okyanus tabanında
Sağa sola savrulan dalgaların arasında
Ve o kaybolmuş balıklar ve iskeletlerin ortasında
Sakince güneşi bekleyen bir yosun sonuçta
Bir diyeceğim var;
Gözlerimi bağlamayın
Son defa görmek istiyorum
Göğü, güneşi, denizleri
Ve bu son ölümüm olsun diyorum
Bir daha öldürmeyin beni
Merhamet ve vicdan
damla damla gözlerden süzülürken
Yaratılmışların en masumu hâlâ taş atıyordu
Günahkarlar yavaş yavaş günahlarına batarken
Ben hayatımın en güzel manzarasını
Zehir baldan tatlı mıdır?
Senin elinden olacaksa
Ölüm güzel kokar mıdır
Senin kollarında olacaksa
Yankısı yalnız, kimi bekliyor
Bir kaldırım kenarı
Asılı haldeki sokak lambası
Hare hare süzüyor damlaları
İnce tiz bir ses ile titriyor
Çalmak istediğim tek zenginlikti
Huzur ve sessizlik
Tanrı nasip etmemiş bana öylesini
Hayatta gülmeyince hiç yüzü
İnsan çaresizce çalmak istiyor
Gecesinin hiç olmayınca gün yüzü
Geçmez mi geçer bitmez mi biter
Yıldızların sönüşü gibi ateş de bir gün söner
Sever gibi yapan gerçekten sevilir mi sandın?
Külün üstüne odun atınca yine tutuşur mı sandın
Oysa sevmek kolaydır yüreği yetene
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!