Meğer
Beni en çok yüzün yaralasın isterim
Sahi orada mısın, yoksa…durrrrrr!
Sert darbeler almış siyah gövdem
Aklanır mı yüzünle
Sahi orada mısın, yoksa... dur! Hemen söyleme
Yüzün ki tek başına uçan kuşun
Kanadına değen en serin esinti
O kuş gibi yalnız/çoşkun/yüzün…
Sahi orada mısın, yoksa…dur! Lütfen dur!
Bir tasma gibi geçmiş yüzüne boynun,
Olmaz bir gecenin zamandan sıyrılmış
Koynuna yaslanır mı benim simsiyah yüzüm
Sahi orada mısın, yoksa…başla dilersen
Evet! Bir kere daha evet
Kahkahalar atan keşişler keselerinde
Taşırlar, bir damla yüzün…
Boynunda bakirliğini taşıyan rahibin
Kupkuru ellerine dokunan kutsal yüzün…
Mevlevinin uçuşan eteklerinde dalgalanan
Bir Dünya aşkyüzün…
Gözlerini çevreleyen yüzün…
Boynuna süs yayan yüzün…
Ellerine, ellerime güç veren ılık yüzün…
Dudaklarını ışıklı bir inci tanesi hafifliğinde
İçinde taşıyan ok/yay/yüzün…
Sahi orada mısın, yoksa…
Bir başlarına, bir hayal koridorunun iki ucunda
Ağır mı ağır dans eden adem’den olma havva’dan doğma
İhtiyarların yaşamlarını,
Onların yine ağır mı ağır bedellerle ödünç aldıkları
Ölüme doğru adımlayan yorgun bacaklarına gençlik veren yüzün…
Şövalyelerin kılıçlarını bileyleyen
Kralların tacına yakut yüzün…
Nesline gebe kraliçelerin
İlk erkeği doğan/yüzün, güneş/yüzün…
Kentin parıltılı bulvarlarında cennetine soyunmuş
Çıplakları giydiren yüzün…
Geceleri ateşler içinde uyandıran
Tanrıma yol olmuş
Bir nefes ahh! dua/yüzün…
Genç kızların yanaklarına al olmuş
Har/yüzün…
Sahi orada mısın, yoksa…konuş artık
Savaşlar kazanamamış, zafer aşığı, ak saçlı
Bir generalin atına su veren, hayat/yüzün…
Beyaz topukları ay/yüzün…
Kimsesiz bir konağın mutsuz sakinleri gibi
Kalabalık hayal/yüzün…
Sahi orada mısın, yoksa…dur daha konuşma…
Kızını evlendirme aşığı, hüznünü yaşamına yaymış
Yavrusunun upuzun saçlarını gözyaşlarıyla ören
Geçmişinin esmer omuzlu adamına ıslak gözlerle bakan anneyi
Yeniden emziren yüzün…
Evet bu anneleri yeniden ve yeniden aşık eden doğurgan yüzün…
Sahi orada mısın, yoksa…yeterrr!
Evlenme çağındaki kasabalı kızların
Düşünceli düşünceli pencerelerden baktıkları
Her yerde olan,
O uzak dalgınlıklar yüzün…
Onu bekleyen aşklara teşne
On yaşında bir çocuğun kanayan dizine
Günlerce öpücükler konduran yüzün…
Evlatlarına sarılamayan babaları, öldüren yüzün…
Sahi orada mısın, yoksa…hala…
İşte buradayım
Sorup duruyorum
Sahi orada mıyım diye
Meğer,
Yüzüne karışmış yüzüm
Kayıt Tarihi : 21.11.2007 03:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!