Minareden dosta yapılan çağrı
On değil, yüz değil, beş imiş meğer.
Sen sıla, ben gurbet başımda ağrı,
Bu ağrı ölüme eş imiş meğer.
Ey dostum, her canda bağdaş kurmuşsun.
Kitabın gönderip hep buyurmuşsun,
On sekiz bin çeşit alem kurmuşsun,
Hepsini taşıyan döş imiş meğer.
Aşkını şiirle, kalemle verdin,
Önüme koskoca bir evren serdin,
Ben beni kaybettim, sen bana erdin,
Uyandım, bir baktım düş imiş meğer.
Dostumsun, ben sensiz yaşayamam ki,
Emanet ağırdır taşıyamam ki,
Karanlık gecede ışıyamam ki,
Güneşle uyanmak iş imiş meğer.
Her mevsim yarama sürersin ilaç,
İlaç ki mübarek; bal, kaymak, sütlaç,
Sandım çiçek açtı yamaçta ağaç,
Kar yağdı başıma kış imiş meğer.
Hüseyin, Kerbelâ çölünde susuz,
Hüseyin, aşkınla yaşar uykusuz,
Dostum şu yarama bas istersen tuz,
Verdiğin acılar hoş imiş meğer.
Kayıt Tarihi : 15.4.2004 18:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)