Bak!
Yine doğdu güneş,
Göz kırpıyor bana yine
Gözlerine bakacağım gibi bakıyorum,
Sana bakamıyorum ya, ona bakıyorum...
Gözlerim kamaşıyor bir anda,
Özlediğim şimdi çok uzaklarda diye başlardı bir şair,
Özlemek derdi, özlem sarardı içini en derinini.
Sebep gerekmezdi çünkü özlemek için,
İçinde var olması yeterdi.
Özleneni anlatırdı satırlar, şarkılar.
Gaiblerden gelen bir ses
Dilimin ucunda ismin.
Karanlık bir girdabın sancısı var kalbimde.
Yürüyorum...
Ve vuslat gülümsüyor ışık saçan gönül dehlizlerimde.
Vehim bir zamanda,
Sesin dûrefşan,
Duyduklarım içinde bana en tanıdık olan,
Gözlerin, Gözlerime çok yakışan..
Ve sen Dûrefşan,
Gönül ölçülerime en çok uyan,
Kalbi kalbime en yakın olan..
Kelimeler en çok susunca anlaşılıyormuş,
Susuyorum,
Susuyorum sana…
Adel..
Harf harf dökülüyorum avuçlarına..
Yüreğimde,
Ayrı ayrı yürüyoruz tüm yolları
Birbirimize ulaşmak için adımlıyoruz her bir karış toprağı,
Bazen iki adımla dolduruyorsun tüm boşluğumu,
Bazen de iki adımla yalnızlığım oluyorsun..
Kimsin ki sen?
Nasıl bu kadar içime işliyorsun?
Neredesin Ey Ahver?
Neredesin?
Gönlümün en güvenli sığınağı,
Ruhumun ebedi dayanağı,
Varlığımın şifâsı,
Ömrümün en naif edası,
Bir ufuk ki uzak, çok uzak…
Koşuyorum, koşuyorum; varmıyor ayaklarım, yetmiyor nefesim.
Ağlıyorum, ağlıyorum; bitmiyor hüznüm.
Güneş doğuyor her sabah, her yer aydınlanıyor da
Bir tek aydınlanmıyor gönlüm.
Çünkü var karanlık kalışının bir sebebi.
Bak! uzattım,
Al kalbimi avuçlarına,
Ben seni aradım yıllarca.
Sordum seni güneşe,
Söylemedi yerini,
Yürüdüm, yürüdüm... Yol bitecek sandım, bitmedi.
Yazdım, yazdım... Kalemimin mürekkebi bitecek sandım, bitmedi.
Çünkü öyle bir Rahman'ın kuluyduk ki;
Umutsuzluğa ve karanlığa düştüğümüz vakitte hemen bir ışık yakar kalbe.
En çaresiz zamanda çare, dertler dağ olduğunda da derman olur benliğe…
Hem yalnız bırakmaz ‘O’ kullarını, sever, çok sever…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!