İşte vakit geldi çattı, gün vuslat günü!
Gökyüzüne karanlık hakim, havayı aydınlatansa duru bir ay ve ona eşlik eden milyonlarca parlak yıldız...
Saat gece yarısını geçmekte,
Medine sokaklarında heyecanla koşuşturanların ayak sesleri yankılanıyor kulaklarımda.
Yaklaştıkça hızlanan ayak seslerine eşlik ediyor yüreğim ve her bir beden de ayrı zikir başlıyor;
Allah, Allah, Allah...
Gözlerimi ufka doğru kaldırdığımda, işte semaya uzanan minareleri Mescid-i Nebevî'nin.
SubhanAllah! ...
Artık adımlarım daha da büyümüştü ancak yol uzadıkça uzuyordu.
Bir ses haykırıyordu gel diye,
bedenim çığlıklarda geliyorum yâ habibAllah, geliyorum yâ resulullah, geliyorum...
Sonra biraz daha aralandı perdesi gözlerimin,
yeşil kubbesi göründü Mescid-i Nebevî'nin!
Kainatın efendisi, sultanlar sultanı, habib-i zişandı o kubbenin altında ki...
İçimde inceden bir sızı, inceden bir sevinç ve çokca vuslat arzusu ile koşar adımlarla avlusuna yöneliyorum.
Gözlerimle usulca saygıyla eğiliyorum...
Şemsiyeleri açılmış avlusunda Mescid-i Nebevî'nin.
Mahşerin provası gibi ümmeti Muhammed,
hep bir ağızdan salavatlarla yaklaşıyor gölgesinde Resulu Ekrem'e...
İşte Bâb-üs Selâm kapısı,
tüm ihtişamıyla ve davetkâr duruşuyla ağırlıyor peygamberin evine.
Kandilleri yanıyor Mescid-i Nebevî'nin,
yürekleri yandığı gibi ümmeti Muhammed'in...
Edeple giriyoruz ravzasına, cennetten bir bahçe karşılıyor bizi!
Şükrümüzü icaben secde de şimdi alınlar...
Şefaatine duacı eller yükseliyor semaya minareleri gibi Mescid-i Nebevî'nin.
Ağır, ağır yanaşmakta kabre doğru gözlerim!
Selamlar ve salavatlarla dil dövüyor şimdi yüreğim,
vuslat bu aşka ne de çok yakışıyor HABİBİM...
Kayıt Tarihi : 12.4.2013 19:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Okuduğunuz şiirin 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak ve yazar ismi kullanılmadan paylaşımı yasaktır! Eser sahibi tarafından tescillenmiştir. Şiir 09.02.2013 tarihinde Medine de kaleme alınmıştır...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!