Kültür Merkezi Medeniyetler Beşiğidir Ey ...

Bereketli ve verimli topraklarında metfun yirmi yedi sahabe
Ararsan bulursun birbirinden manidar hitabe
Eşi benzeri olmayan güzellikler sayılır habbe habbe
Onlarca medeniyetlere ev sahipliği etmiştir şahittir gök kubbe
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.

Neresini gezersen gez fışkırır tarih ve medeniyet.
Yaşayanlar bulurdu her daim huzur ve emniyet.
Ahalisinde bulunurdu envai türlü iyi niyet.
Kardeşlik duyguları içinde yaşardı birçok millet.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.

Çin'den sonra en uzun surlara sahiplik eder.
Şen şakrak ve mutlu yaşarlardı bulunmazdı kimsede gam ve keder.
Geçmişten haberdar olmak isteyen gezip görsün buraları yeter.
Burada yaşamaya alışanın buradan ayrı yaşaması veremden de beter.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.

Bilimsel doktora çalışmalarına konu olur buranın tarihi yapıları.
Temaşa edilmeye doyulmazdı sanat harikası kapıları.
Yetişirdi buralarda parmakla gösterilen insanların hasları.
En mahir ustalarca sevda işlenirdi yemek tabakları ve tasları.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.

Bir muammadır gelen ağlar giden ağlar ama yoktur şansı.
Güvence içinde yaşıyordu Ahmet’i Hasan'ı Maria'sı Hans'ı.
Kimsenin kimseye olmazdı asla kini garazı ve kastı.
Yapılırdı kardeşliğin en manidar muhabbet ve sevgi dansı.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.

Gölgesinde oturulmaya doyulmazdı asırlık çınar ağaçlarının.
Tadı lezzeti ve bereketi anlatılmakla bitmezdi arpa buğday başaklarının.
En mahir taş ustalıkları gizlenirdi içinde dam saçaklarının.
Vefalılıkları anlatılmakla bitmezdi asil insanların uşaklarının.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.

Tarihçiler ve seyyahlar bitiremezdiler anlata, anlata, yaza, yaza.
Konu komşu ailece giderdi pür neşeyle günlerce süren saza.
Çok kolay rastlanırdı her insanda bulunmayan haza.
Şefkat abidesi anneler önem verirlerdi gelin adaylarındaki cilve naza.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.

Çok mahir bir ustalıkla yontulmuştu avlulu evlerin bazalt taşları.
Yufka yürekli anneler dökerlerdi felek sillesini yiyenler için göz yaşları.
Metrelerce kar yağar çok şiddetli geçerdi her sene kışları.
Sofraları bereketli haddinden fazla lezzetli olurdu aşları.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.

Görülmeye değerdi büyük avlulu çok odalı mevsimlik evler.
Şarkın bülbülü rahmetli Celal Güzelses yanık türküler söyler.
Uzun kış gecelerinde kıssadan hisselerle bertaraf edilirdi elemler.
Yaşanırdı tarihin altın sayfalarında anlatılan manidar sevdalar.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir .

Oduncular taşırlardı odunları Dicle nehri üzerinden keleklerle.
Kuşbazlar büyük iddialara girerlerdi rengarenk şatır güvercinlerle.
Gelinlik kızlar daha bir makbul olurdu tenlerindeki benlerle.
Faytonlarla şehrin dört biri yanı gezilirdi türlü heveslerle.
Kültür merkezidir medeniyetler beşiğidir ey Diyarbekir.
08/Ocak/2009