Méd'i-kâl Mülâhaza ! (doğum)

bâtın zâhir oldu, annenin yüzünde.
méd'i-kâl doğar elbette, bir gün doğar!
üm sevdi onu, baba sever gönlünde.
méd'i-kâl yaşar elbette, bir gün yaşar!

daha doğmadan değdi, canına Kur'an.
bezmi elestte üflendi, ruha iman.
Cenab-ı Hak'tan lûtuf, ahlâki îzân.
méd'i-kâl anlar elbette, bir gün anlar!

Cemâli sûlb ihsanı, ismi Kâmil'e.
cenin büyüdü, validesi Şehriye.
cenk ehli asker, alp geldi aileye.
méd'i-kâl büyür elbette, bir gün büyür!

yeni çıkmış başında, sarı saçları.
gergefte gerilmiş yay, gör kaşları.
gamzeli yanak süzer, ela gözleri.
méd'i-kâl güler elbette, bir gün güler!

güneş tenli evlat, belli çok değerli.
şanı olgun oldun, biz bildik bileli.
uzun sürsün yaşın, ödendi bedeli.
méd'i-kâl sürer elbette, bir gün sürer!

kuşaktaki isme bak, yıl altmışsekiz.
bostana girmiş boğa, dünyada tekiz.
memeler helal sütle, doldu tertemiz.
méd'i-kâl emer elbette, bir gün emer!

kundakta bağlı kollar, sallanır beşik.
uykusuz gecelerde, dar gelir eşik.
aylar geçer de emekler, minik memik.
méd'i-kâl yürür elbette, bir gün yürür!

gardaşı tut belinden, kuş gibi uçsun.
oyuncak bildiği sırt, az beri dursun.
mahmuz süre aygıra, hele nal vursun.
méd'i-kâl biner elbette, bir gün biner!

köprü üstü duvaklı, kınalı gelin.
kirmastinin deresi, buz gibi serin.
düşmeye gör suyuna, derindir derin.
méd'i-kâl yüzer elbette, bir gün yüzer!

hârânın tayları meralarda eğleş.
gaflet düşmüş toya, Karacabey yetiş.
gayret eden yaren, vardan yoğa ermiş.
méd'i-kâl kutlar elbette, bir gün kutlar!

dedeler otağında, çalınır sazlar.
neneler kucağında, ninniler dinler.
Manyasın kapısını, erenler bekler.
méd'i-kâl gider elbette, bir gün gider!

el ayak titredi, kulaklar duyunca.
düğün dernek kurulup, gözler görünce.
şerefli büyük gurur, sünnet gelince.
méd'i-kâl olur elbette, bir gün olur!

gören maşaallah der, bu çocuk zeki.
halk önünde büyür, kimse olmaz mâni.
tuttuğu kalem yazsın, gerçekten dâhi.
méd'i-kâl yazar elbette, bir gün yazar!

sakla unu bulguru, yemesin tosun.
duayla anılsın, büyüsün okusun.
kazadan beladan, Rabbimiz korusun.
méd'i-kâl okur elbette, bir gün okur!

zaman çabuk geçti, düştü ilm yoluna.
dere, tepe, bayır dayanmaz soyuna.
merak sardı aklını, boylu boyuna.
méd'i-kâl sorar elbette, bir gün sorar!

günler biter, yerinde durmaz yaramaz.
méd'i-kâl bilir elbette, bir gün bilir!
erkek dediğin, aynı kalıba sığmaz.
méd'i-kâl sığar elbette, bir gün sığar!

16.05.2010 / 20.40
Şişli