Méd'i-kâl Mülâhaza ! (çocukluk/balıkesir)

Kamil Çağlar
592

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Méd'i-kâl Mülâhaza ! (çocukluk/balıkesir)

sabah olur şafak vakti, yorgun gözler.
méd'i-kâl gizler elbette, bir gün gizler!
ağaç yaprakları üzgün, solgun güzler.
méd'i-kâl izler elbette, bir gün izler!

ayrılıklar damlar, soğuk sokaklara.
el sallayıp veda eder anılara.
cevabı bilinmeyen, zor sorulara.
méd'i-kâl küser elbette, bir gün küser!

döndü devranı, meskun oldu Karesi.
ne bilsin alfabe, ne bilsin kalemi.
ilk kez okul gördü, canlandı hevesi.
méd'i-kâl ister elbette, bir gün ister!

kara önlükte beyaz yaka, âdettir.
sıra geldi kalp atışına, âfettir.
kıpırdanır içi bunun adı, aşktır.
méd'i-kâl coşar elbette, bir gün coşar!

heyecan başka, sınıfta sıkı fıkı.
estikçe aklına, hemen çalar kapı.
hergele uyandı, yandı komşu kızı.
méd'i-kâl sever elbette, bir gün sever!

müddeti sefer belirmiş, Dumlupınar.
hikmet heybetinde gizli, ulu çınar.
kül oldu orman, mahalle tümden kınar.
méd'i-kâl susar elbette, bir gün susar!

ufaklık ne anlasın ki, kırmızıdan.
hilal, yıldız nakşolmuş, en beyazından.
Vatan için dökülen kanlar, alnından.
méd'i-kâl anlar elbette, bir gün anlar!

asil Millet'in göz nuru, kuvva şehri.
Fatih'in harp yoldaşı, Zağnos veziri.
zeybek dağa çıktı, aylardan zemheri.
méd'i-kâl anar elbette, bir gün anar!

ağlamak kolaydır ona, henüz küçük.
dalar topuna zorla, sandılar kaçık.
iflah olmaz sözle, haktır biraz kıpçak.
méd'i-kâl kaçar elbette, bir gün kaçar!

derken gölgesi düştü çama, çamlığa.
sesini kıstı, burulmuş çılgın boğa.
önceden aşina olduğu, uzağa.
méd'i-kâl gelir elbette, bir gün gelir!

zeybek diz vurdu, ey vefalı değirmen.
itibar etmez yalana, ak sütünden.
huyundaki mertlik, verdiği sözünden.
méd'i-kâl döner elbette, bir gün döner!

neşeyle çıkılan, gece yolculuğu.
sonunda yeni başlangıcın ipucu.
rüyada görülen, o büyük oyuncu.
méd'i-kâl oynar elbette, bir gün oynar!

yorgunluk ayranı, nasiptir her kula.
yoğurt çalarken suya, dur Susurlukta.
lezzetine doyulmaz, yanında tostla.
méd'i-kâl tadar elbette, bir gün tadar!

kirmastı kenarında, satılır tatlı.
şerbetinden belli, içi peynir kaplı.
doğduğu ev yöresinde, kardeş saklı.
méd'i-kâl bulur elbette, bir gün bulur!

İstanbul'un surlarına, bayrak diken.
ulubatlı Hasan'a, oklar yağarken.
buğulu gözlerle, biçilirken kefen.
méd'i-kâl tutar elbette, bir gün tutar!

bilinen geçmişin evvelinde sübyan.
méd'i-kâl çözer elbette, bir gün çözer!
gelecek hemen kapısında, an be an.
méd'i-kâl bekler elbette, bir gün bekler!

16.05.2011 / 20.40
Kartal-KÇ

Kamil Çağlar
Kayıt Tarihi : 26.12.2021 13:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kamil Çağlar