sabah olur şafak vakti, yorgun gözler.
méd'i-kâl gizler elbette, bir gün gizler!
ağaç yaprakları üzgün, solgun güzler.
méd'i-kâl izler elbette, bir gün izler!
ayrılıklar damlar, soğuk sokaklara.
el sallayıp veda eder anılara.
cevabı bilinmeyen, zor sorulara.
méd'i-kâl küser elbette, bir gün küser!
döndü devranı, meskun oldu Karesi.
ne bilsin alfabe, ne bilsin kalemi.
ilk kez okul gördü, canlandı hevesi.
méd'i-kâl ister elbette, bir gün ister!
kara önlükte beyaz yaka, âdettir.
sıra geldi kalp atışına, âfettir.
kıpırdanır içi bunun adı, aşktır.
méd'i-kâl coşar elbette, bir gün coşar!
heyecan başka, sınıfta sıkı fıkı.
estikçe aklına, hemen çalar kapı.
hergele uyandı, yandı komşu kızı.
méd'i-kâl sever elbette, bir gün sever!
müddeti sefer belirmiş, Dumlupınar.
hikmet heybetinde gizli, ulu çınar.
kül oldu orman, mahalle tümden kınar.
méd'i-kâl susar elbette, bir gün susar!
ufaklık ne anlasın ki, kırmızıdan.
hilal, yıldız nakşolmuş, en beyazından.
Vatan için dökülen kanlar, alnından.
méd'i-kâl anlar elbette, bir gün anlar!
asil Millet'in göz nuru, kuvva şehri.
Fatih'in harp yoldaşı, Zağnos veziri.
zeybek dağa çıktı, aylardan zemheri.
méd'i-kâl anar elbette, bir gün anar!
ağlamak kolaydır ona, henüz küçük.
dalar topuna zorla, sandılar kaçık.
iflah olmaz sözle, haktır biraz kıpçak.
méd'i-kâl kaçar elbette, bir gün kaçar!
derken gölgesi düştü çama, çamlığa.
sesini kıstı, burulmuş çılgın boğa.
önceden aşina olduğu, uzağa.
méd'i-kâl gelir elbette, bir gün gelir!
zeybek diz vurdu, ey vefalı değirmen.
itibar etmez yalana, ak sütünden.
huyundaki mertlik, verdiği sözünden.
méd'i-kâl döner elbette, bir gün döner!
neşeyle çıkılan, gece yolculuğu.
sonunda yeni başlangıcın ipucu.
rüyada görülen, o büyük oyuncu.
méd'i-kâl oynar elbette, bir gün oynar!
yorgunluk ayranı, nasiptir her kula.
yoğurt çalarken suya, dur Susurlukta.
lezzetine doyulmaz, yanında tostla.
méd'i-kâl tadar elbette, bir gün tadar!
kirmastı kenarında, satılır tatlı.
şerbetinden belli, içi peynir kaplı.
doğduğu ev yöresinde, kardeş saklı.
méd'i-kâl bulur elbette, bir gün bulur!
İstanbul'un surlarına, bayrak diken.
ulubatlı Hasan'a, oklar yağarken.
buğulu gözlerle, biçilirken kefen.
méd'i-kâl tutar elbette, bir gün tutar!
bilinen geçmişin evvelinde sübyan.
méd'i-kâl çözer elbette, bir gün çözer!
gelecek hemen kapısında, an be an.
méd'i-kâl bekler elbette, bir gün bekler!
16.05.2011 / 20.40
Kartal-KÇ
Kamil Çağlar
Kayıt Tarihi : 26.12.2021 13:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kamil Çağlar](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/12/26/med-i-kal-mulahaza-cocukluk-balikesir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!