Hecelerimi bozan kısır bir ağıttayım
Alnında kara yazgısı olan
Vurulacak kadınların sırasında
İsyanın suretiyim.
Mil çekmek istiyorum gözlerime
Bahtsız bir kölenin elleriyle
Ve biriktirdiğim acı damlalarla
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Kadınsan eğer;
Sevmek suç... Ama 'seveceksin' denilirsee, mübah!
Gönül denen şey 'yok...'
İrade 'ipotekli'
Özgürlüğün sadece sözü var, kendisi Kafdağı'nın ardında!
Töre denen 'töresizlik' kadına uygulanır,
Kuma denen 'bir başka kadın', üstüne salınır,
Berdel dersen, 'haktan' sayılır!
Ezilen kadın, horlanan kadın, çalışan kadın, 'KAPATILAN' kadın!
Nerde 'eşitlik?' Nerde demokrasi? Nerde insanlık!
Nilgün Hanım;
'İsyanı' duydum, okudum dizelerde... 'Bir inen, bir çıkan'; bir var olup, bir kaybolan itirazı... Bize benzeyen yani...
Tebriklerimle, duyarlı tavrınıza...
Eşkâli belirsiz yıldızlara
Yersiz yurtsuz yarınlara
Başkaldırmaya korkan öfkeye soruyorum,
Söyleyin hadi
Kapkara olmuş kaderde
Kim yakacak ayın ışığını.
çok anlamlı bir şiirdi..yazan yüreği ayakta alkışlıyorum...
Bu harika dizeleri büyük bir haz alarak okudum,Antolojimde yerini almıştır.Saygı ve sevgi ile başarılar diliyorum.
Buradan kendilerini güçlü zannedip acizliklerinden dolayı kadına el kaldıran onu hırpalayan, ona her türlü şiddeti uygulayanları kınıyorum. Onları kul da sevmez, Yüce Mevlamda...Elbet birgün acısı çıkar bütün bu kötülüklerin.
Duyarlı yüreğinizi kutluyorum Zeynep hanım, bu kadar güzel bu kadar duydulu anlatılmazdı sanırım bizler. Harika bir şiir okudum. Sevgilerimle
Kapkara olmuş kaderde
Kim yakacak ayın ışığını.
Ülkemiz kadınlarının çoğunun dramıdır bu.Kara kader!...Kim yakabilir ki ayın ışığını. Sanki hepsinin duygularına tercüman, dertlerine derman olmaya çalışmış sevgili Zeynep bu şiirinde.Ama sevmeden evlenenler, evlendikten sonra aradığı gerçek aşkı, sevgiyi bulamayan kadınlar hep bir arayış içinde değil midir?.Bir sıcak söze, bir tatlı gülüşe kanıvermez mi kolayca. Oysa bulsaydı bunu yuvasında , arar mıydı hiç dışarda?...Kadına şiddetin ve kadın ölümlerinin çoğaldığı şu günlerde toplumun bu kangren olmuş yarasına neşter vuran bir şiir madalyonun arka yüzünü okuyacak olursak. Ne desem az gelir. Bunları yazmak bir görev aslında biz kadınlar için. Yeni nesil bunları okumalı. Bilmem ki yarınlarda değişen birşeyler olabilir mi bu konuda iyiye, güzele doğru?...Umarım...Sevgimle cann...
Rabbim hiçbir kulu için böylesi kara bir yazgı çizmemiştir, dilerim kadınlara ve savunmasız masumlara kalkan eller taş keser, isyanın isyanımdır, tarafımdan asla kabul görmez...
Duyarlı yüreğine sağlık Zeynebim sevgiler...
Şiiri içim burkularak okudum...Milyonlarca kadınımızın sözcülüğünü yapmış şair,usta kalemiyle...Sayfaya düşen her kelime,acı ve nefret kokuyordu...Acı,sönen her yıldız içindi...Nefret ise ,yıldızları katleden kırılası eller içindi...İçimden neler demek geliyor daha da,inanın tutuldum ,yazamıyorum,dillendiremiyorum duygularımı...Duygularımızın sözcülüğünü yapan kaleminize ve yüreğinize içten teşekkür ve tebriklerimle...sevgiler,saygılar...
‘Düşüş’ öyküleri gibi bir sayfayı aralıyor bu kez Sayın GÖKÇEÖZ
Çürüyen yanlarıyla deşifre ediliyor sevi.Bu biçem yeğlenirken saltça nefes alıp veren bir İç Ses’le karşılaşıyorsunuz.
O anlatıyor,okur olarak siz dinliyorsunuz.
Sürükleyici bir dramayı izler gibi çakılıp kalıyorsunuz şiirin karşısında.
Oysa bu kolajın oluşması için yürek hangi med/cezirler içinde olmuştur;kim bilebilir.
Şiirin umarsızlık noktasına doğru koşan yaşamlardan ara kesitlerle dolu oluşu belki de bu başkaldırının ortaya çıkmasını sağlıyor.
Ama her şeye karşın şiirin çekilmez upuzun yolculukların sonunda ulaşılan ,beklentisiz sevgiyle kucaklanan sevi’nin korunuşuna yönelik bir gönüllülüğü de söylemleştirdiği kesin.
Bunu açığa vururken dört başı mamur bir değerbilirlik duygusunu göz ardı etmiyor Şair;hatta daha da ileri boyutlu düşünecek olursak iç arınmanın paklığıyla düşürülüyor sözcükler dizelere.
Bütün çarpıcılığıyla,bütün şizofren gizemiyle, yürek depresyonlarıyla var olan sevi yeğleniyor ve ondan yana seçimini yapıyor şiirdeki sözcü.
Katman katman büyüyen bu lirizm dağının doruğundan çağrısı yanık havalara savrulmuş son dizeler :
‘’ Kapkara olmuş kaderde
Kim yakacak ayın ışığını.’’
Soru durumunda düşüyor ve yanıtını bekliyor.
Kavurucu güzelliğiyle gözümüzün görüş açısı içine içe işleyip mayalanan başka algılar yerleşiyor.
Şair’in avuntusu ,yelesinden güvenle tutulabilecek ‘bir şiirini daha sayfaya kalıcı bırakmak olabilir.
Hayranlıkla okuduğum bu olağanüstü söylemlerle dolu şiirinden dolayı Değerli GÖKÇEÖZ’ü kutluyorum.
Erdemle.
Sevgili Zeynep Hanım... Bahtsız, ezilmiş, çocuk yaşta nikâhsız satılarak eş edilmiş, dövülmüş, sessizliğe boğdurulmuş çığlıklar karşısında, kulaklar sağır, gözler kör olmuş kadınlar...
Çoğu erkeği tenzih ederek söylüyorum, hoyrat erkek gücüyle, acımasızca dövülüp, aşağılandığı, ezildiği, öldürüldüğü bin bir olay... Kadınları susturma, sindirme, aşağılama politikası...
Çâresizler ordusu... Güç gösterisi... Aşağılık duygusu...
Cahilliğin, canavarlığa dönüşümü...
Okudum...Tüylerim ürpererek okudum. Şiiriniz çok şey diyor duyana.
Çok şey yazmak istedim, dilim dolaştı sanki...
Üzülmek çâre değil, biliyorum. Ama çok üzüldüm. Hep çok üzülmüşümdür zaten yarım kalan, sönen hayâllere, hayatlara...
Sevgilerimle, bu duygulu yüreği kutluyorum. Hâlenur Kor
Tam puan.
Tebrikler Zeynep Hanım, gayet güzel ve oldukça başarılı bir çalışmaydı. Yetkin bir kaleminiz var tebrik ederim. Saygılar selamlar...
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta