G ö l g e o y u n u n d a n …
acının kaburga kemiğinden yaratılmıştı aşk
ne kadar gerçek olabilirdi yaralamayan bir sevda masalı...
kendimi sakladığım kabuğu kırdım
yırtık gülüşleri dikerken dudaklarımda
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
şiir okudum... gerçek bir şiir okudum..
defalarca.. defalarca.. defalarca...okunabilecek bir tadı var şiirin... sözcükler bir katarın vagonları gibi dizi dizi dizilmiş.. hiç bir vagon boş değil, hepsi yükünün hakkını vermiş.. içi/dışı dopdolu...
sanki cisimlerin gölgesi değil, gölgelerin cisimleri düşüyor yüreklere... beyin hiç bir sözcüğü geçlesi için yasak koyamıyor.. öyle ince, öyle nazlı, öyle kendiliğinden süzülüyor ki beyinlere, yüreklere...
sahici bir 'med-cezir' zamanlarımda yaşadıklarımı, yazdıklarımı getirdi usuma.. 'gel' ile 'git' arasındaki ince çizgide cambazlıklarını gösterirken hayat, ne kadar çok gittim, geldim..
'acının kaburga kemiğinden yaratılmıştı aşk
ne kadar gerçek olabilirdi yaralamayan bir sevda masalı... '
offffffffff ... offff yaaa..... valla... güçlü.. sızlatıcı... vurucu...
hayata bu denli güçlü soru sor(abili)uyor musunuz hiç? yanıtı içinde gizli olsa da, soru ne kadar sarsıcı değil mi?
'kendimi sakladığım kabuğu kırdım
yırtık gülüşleri dikerken dudaklarımda
diyetini ödemeliydik
yağmurla y(ık) anan lirik yalnızlığın'
şiirin bütünlüğünü bozmaya kalkmak haddim bile değil.. ama... şairin yapıbozumcu uslubunu kendime yakın bulduğum için ve bu hoşgörünün esirgenmeyeceğini hissettiğim için böyle yapıyorum..
şiirsellik böyle bişey olmalı.. acemi karalamalarımla kendimi şair zannetme yanılsamaları yaşadığım gerçeğini, başkalarına söyleyemesem de, şiir tadında şiirleri okuyunca,
kendi utangaç hallerimi kendimden saklayamadığımı hissetmem zor olmuyor.
tıpkı; 'yağmurla y(ık) anan lirik yalnızlığın' dizesindeki, düalizmin beni esrikleştirmesi gibi.. yağmurlar hem can yakıcı, hüzünlü yalnızlıklarımızı yıkayıp azaltabiliyor.. hem de yağmurda bir cana, bir sıcak bedene sarılıp ıslanmamız mümkün değilse, daha acıtarak yakıyor yalnızlığımızı. yanan herşeyi söndürmeye odaklanmış yağmurlar, görevini unutuyor, tam tersini yapıyor gerçek işlevinin, programlanmış robotların sahibini hedef almaya dönüşmesi ve onu öldürmeye yönelmesi gibi.. .... o zaman belki de, hüzün coşkuya dönüşüyor... acının katmerlisinin lirizmini duyumsayabiliyor insan.. belki de, onun için 'Varsın bir tas su verenim olmasın, suyum yok diyenim olsunda' diyebiliyoruz insansı yanlarımızla..
'paslı bir teraziye ruhumu bırakmış
aşırı dozda düşler yutmuştum
sakar bir dilden
fısıltılar düşüyordu boşluğa
aşkın anadiliydi gözyaşı
suyun rengi devrilirken üzerime
biliyordum;
her (b) aşka yolculukta
bir artı bir kendine eşitti (!)
karesi de kökü de acıya eş; tek kişilik bir yanılgıydı aşk
hangi kanun c/esaret edebilirdi aksini (s) imgelemeye..
bir artı bir eşittir bir (1+1=1) '
.............
matematik mi?
geçiniz efenim geçiniz.. işte aşkın matematiği ve işte matematiksel aşk..
1+1=1
yalan mı?
sağlamasın yapabilirsiniz...
ama boşuna yorulmayın...
aşk acı değil midir.. aşk sonunda yalnızlık değil midir? aşk bir ulaşma çabası, 'hergün bir parça sır almaya çalışma ama asla teslim alamamak değil' midir?
'birisiyle tanışırsın.. sonra onu tanımak istersin.. Aşk tanışmayla, tanımak arasındaki yaşanan/yaşanamayanlar' değil midir?
kavuşmak mı? 1+1=2 olmak mı?
hadi canımmmmmm, ona aşk mı denir?
onun adı ancak ve ancak mutuluk'tur. aşk ise içinde hem mutluluğu barındıran, hem de acıları demlik demlik içiren bir yaşamışlık/yaşanmamışlık süreci değil midir?
rastlantısal olarak karşılaştım şiirlerinizle ve okuduğum ilk şiir buydu... böylesi güzel dizelerin üzerine söz söylemek biraz ahmaklığı da barındıyor olsa da, defalarca okuduğum bu şiir sonrası beynimden/yüreğimden dilime yansıyan bu sözleri yazamamazlık edemezdim.. yazmasaydım/söylemeseydim dilim şişerdi inan.. dilimin şişmesini neden olmayı sanırım bu kadar güzel dizeleri şiir tadında damıtan bir yüreğin sahibi de istemezdi..
istemezdiniz değil mi?
:)
ve son bir söz, bu kadar güzel bir şiirin sahibi olan şair neden okunmaz, neden yorumlanmaz, bunu anlamak çok zor.. o kadar popüler olmuş şiirleri okuduğumda, zaman zaman 'popstar yarışma formatında bir yerde miyim diye kuşkuya düşüyor olmam'ın haklı bir gerekçesi mi var? ya da günün şiiri, haftanın şairi gibi komikliklerde reyting yapmanın sms oylarıyla taraftar toplamaya çalışmak için acitasyon show mu yapmalı? bbg ya da HOPSTAR YARIŞMALARI SANATA, EDEBİYATA DA MI SIÇRADI..VAHİM HALLERDEYİZ VESSELAM...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta