Bilinmez kapılarının ardı gaybın.
Cân bir mahfil, ardında kapının.
Bir kor ki içinde kırk yıldır yanar,
Kırk yıllık aşk masalıdır, yarası hâlâ kanar.
Bir içimlik Türk kahvesiydi cezvesinde pişen.
Bir Leylâ vardı acısını tazeleyen.
Leylâ, kızgın kumlarda zikir çektiren,
Zikir ki mecnunlar aleminin sefâsı.
Zühre şavkında bir ateş dansı.
Odur delinin devâsı, Mecnun'un "Tek" "belâ" sı...
O zaman kalkar gözlerin hicâbı,
Âyân olur hicâbların arkası.
Kurulur tahtalı köprüler, gayb ve şehâdet arası
Ondan geçemez hiçbir âlimi, ulemâsı...
Bir tek deliler köyünün, tahtasız tebâsı...
Sen çöl görürsün, ona güldür burası.
Âhiri gülistan içre bir nimet,
Hârından ettiğin şikayet...
Kayıt Tarihi : 17.1.2025 21:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!