Mecnun öldü,
Kesik kesik nefesiyle semaya,
Doğduğu yere döndü.
Elleri kavuşamadan Leylaya,
Aşkı kuma gömüldü.
Ve Mecnun öldü...
Kuş burnu henüz yapraklarını açmadan,
Beyaz kelebekler, kapılmadan ışığın şehvetine,
Udumbara, üç bin yıl sonra güzelliğini saçmadan,
dokunmadan nefsi, izzetine,
Mecnun öldü...
Gözleri açık kaldı, belki görebilmek için yine,
Belki Elleri ona doğruydu, hakka yürürken,
Gölgesi değsin diye, gölgesinin aksine,
tersine düşüyordu, güneş batarken,
Sessizce Mecnun öldü...
Herkes Leyladan dem vurdu durdu,
Güzelliği gençliği, gitmişti elden,
Ama Leyla bile belki unuturdu.
Mecnun unutmadı onu, canı giderken.
Yinede Mecnun öldü.
Titreyen nefesini, sonkez üfürdü,
Uçuşur diye belki, Leylasının saçları,
Aşkının kırıntıları, ellerinden döküldü.
Islatırken Leylasını, yüreğinin yaşları,
Yavaş yavaş, Mecnun öldü...
Fani dünyada, artık işi bitmişti,
Onun ölümü, aşk-i bir dirilişti...
Kayıt Tarihi : 2.12.2011 15:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)