Her şeyin sahte tek gerçeğin sen olduğu hayalden ibaret ve kendisinin de sahtelikten müteşekkil olan bir dünya benimkisi. Gerçekliğinle sen yalanları dahi edersin sahte. Varlığını bilmek ne kadar gerçek ise, olmayışın da bir o kadar sahte. Çok uzaklarda olsan bile orada olduğunu bilmek yok eder tüm sahtelikleri. Kalbimdeki sevgi ancak senin kadar gerçek… ve ancak varlığını bilmektir hayalden ibaret dünyamda tek tesellim.
Sen varsan zaman manidar, sen varsan var mekan, ve sen varsan anlamlıdır yazılanlar. Hepsinin yalan oluşu senin olmayışınla eşdeğer. Saniyeler seninle dönüşür dakikalara, ve dakikalar saatlere… mekan seninle şekillenir en muhteşem görüntüsüne, yazılanlar seninle kurtulur esaretinden boşluğun ve dile gelir harfler, kelimeler. Sensiz sadece meçhule giden bir mektuptur bu.
Baharda açan gül, bahçede öten bülbül, yanıp tükenmiş şu gönül… biri senin için kokar, biri senin için şakır, biri senin için yanar. Gül kokunu taşır, bülbül adını sayar, gönül içimi ısıtır. Bilmem ki anlar mısın hangisi sensiz bir anlam taşır?
Öğrendim artık uzaktayken seni sevmeyi. Yokluğunla öğrendim ben seni var bilmeyi. Dilime zikir bildim “dönecek bir gün” demeyi. Biliyorum sensiz geçen zamanın elbet seni geri getireceğini.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta