Sevmeler var kulaklarımda çınlayan,
Soğuk rüzgârlarım var terleten
Vur kırılsın demliklerim
Son demim, son gamım, sonum benim
Bitişim var, bitmelerim,
Ölürüm ya uğruna, hepsi yalan uğruna
Kusmak değil midem çıksın yerinden
İçim zehir, içim felaket
Senin artçıların, senin taşkınların
Başım sana çatlıyor
Yeminlerim sana küs
Bir saksı toprağım taş kesilmiş
Sulamak yetmez kazmalar girsin fellik fellik
Solucanlar çıksın içimden
Midem bulansın
İçim dışıma çıksın
Ölüm gelsin kapıma
Acı versin ruhuma, acım çıksın
Nefretler eksinler bana
Yeşersin her yanım kana kana
İçim kurusun
Işıklarım sönsün
Hep gece olsun
Kimseye bakmayım
Ölüm gelsin kapıma
Çalmadan girsin saksıma
Kana kana kanatsın bana
Ruhumu delip içimden geçsin
İçim çıksın
Adım batsın
Batışım olsun sonsuza
Kulaklarım çınlasın
Unutsun nağmeleri
Hıçkırık duysun sadece
Gözlerim kurusun yaş çıkmasın
Nefretim çıksın göğe
Yıldırım düşsün etime
Ormanları yaksın yüreğim
Meçhul bir saksı gibi
Kimse bilmesin, ot bitmesin
İlaçlar sıksınlar üstüme
Batsın üstüm başım
Hücrelerim çoğalsın gelişi güzel
Acıterapi yapsınlar ruhuma
Saçlarım kaşlarım dökülsün
Toprağım kurusun
Kurusun içim
Kireç döksünler mezarıma
Canım çıksın
Çıksın
Canım.
Kayıt Tarihi : 4.7.2014 10:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nurullah Okuyan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/07/04/mechul-saksi.jpg)
Şiiri toplamı gibi...
Selam olsun.
olsun artık diyorum ne olacaksa
paralı asker miyim neyim ben
ekleyip duruyorum sabahları akşama
ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor
gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta
nasıl bir dostluk ki bu,hem kadim
hem de mayhoş elma tadında.
kendimi de koysam ayağımın altına
yine de yetişemiyorum,
omzunun hizasına.
çünkü bende birikiyor her şeyin tortusu
ve ayağını kaldırıyor dünya,konuşurken benimle.
budanan oğullar gibiyim,sessiz ve narin
nereye konsam geri sayım başlıyor
kurcalıyor beni bir çırağın elleri
ah,unufak olsam ve desem ki
ağzın tat görmesin hayat
kandırdın beni.
sorma,
elim kırılsın bir daha
dokunursam güneşe.
kılpayı kaçırılmış bir şeyin
bıraktığı ardında
neyse oyum ben.
yaralı serçe,benim için dua et;
gök bir kayalık gibi şimdi üstümde
dr şükrü öncüoğlu'ndan
üç ayda bir reçete.
acıyan bir şeyim ben burdan çok uzaklarda
ve koskocaman bir hansın sen uğraşma bu çocukla
çünkü nasıl birşey biliyorum itin taştan korkması
bir yastık arıyorum kuş seslerinden
mühim değil sonrası.
sorma,
yangın sönseydi suyla
denizler her akşam böyle yanmazdı.
yakartop oynayan melekler gördüm güneşle
ve büyük çiftçiler gördüm dağları biçen
yolundaydı herşey,ben bile yolundaydım
ama
kıyıya vardığımda
kendimi unuttuğumu anladım
karşı kıyıda.
şiirler söyledim belki duyarsın diye
çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin
sana seslendim durdum bu küçücük odadan
acımı duy,sensin pusulası,yaşlı bir anne ile baba
ki dünya
silinmiş bir harita
gibi yabancı bana.
sorma
akıntısına kapılmamak elde değil
değerli şairim kutlarım
TÜM YORUMLAR (4)