MEÇHUL FASIL HER BİR AN
Boşuna mı yaşadın, ki… Böyle alıngansın,
Aynanın karşısında, sır’lara saldırgansın…
Boş ver! Boş ver deyip de, yol ver, her vefasıza,
İnkâr etme mazini, lan az mı ısırgansın.
Kozan kaldı geride, Gediz ötesi meçhul
Kâinat kitabının, her bir sayfası meçhul
Dönen var mı gidip de, demir almış gemiden
Meçhul fasıl her bir an, Kıyamet günü meçhul.
Yıldızlarla birlikte, akarız aynı yöne,
Kaç kişi de beklenti, gözünün fevri söne…
Kaç kişiye mezesin, kaç düşmanın diş biler?
Tek gerçek dostun vardır, sen koş ki, sana döne.
Darağcı’nı kendin kur, iskemlene kendin vur,
Yüz vermeyip nefsine, zincirleyip sakin dur…
Kapılırsan gönlüne, olursun rezil rüsva,
Kovulmadan meclisten, ol arzuna kendin sur.
Yılgını Yürek yapan, günü gelir yıldırtır
Sana ah çektirtirken, o’nu zevkten çıldırtır
Güvercini unutma, insan bu güvenilmez
Bir kerecik güldürüp, ömür boyu hıçkırtır.
Kurdun boynu kalın dı, sordum; ne marifetin?
Dedi; kula ram isen, tasma tek zarafetin.
Adanasız, 20.01.15 – 04.18 Y.Yağmur
Nebi ÜnlerKayıt Tarihi : 12.2.2016 05:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yılgını Yürek yapan, günü gelir yıldırtır Sana ah çektirtirken, o’nu zevkten çıldırtır Güvercini unutma, insan bu güvenilmez Bir kerecik güldürüp, ömür boyu hıçkırtır. Kurdun boynu kalın dı, sordum; ne marifetin? Dedi; ele ram isen, tasma tek marifetin. Adanasız, 20.01.15 – 04.18 Y.Yağmur
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!