Sabırla yamadığım yaralarımdan daha iyileşmeden
Hayat beni alıp hiç ummadığım yerlerden söküyor.
Mecburiyetin müebbetinden kurtulmak istedikçe
Mezara konulur gibi daha da derinlere düştüm.
Zemini çürük başlangıcın işçisi olduğumdan beri, üstüm, başım gözyaşı.
Bıçak kemiğe dayandı;
Sırtımdan rüzgar geçse içim kanıyor.
En kimsesizim.
Yaprak düşse omzuma kanatlarımından tutacak sanırım.
Dışarıdan kale gibi gözüksem de,
Acının yüreğimden yüzüme çektiği ifadeden belli
İçten içe çökmeye devam ettiğim.
Aynadaki gördüğüme bu ben miyim diyorum.
Öyle çok özledim ki kendimi;
Gözümde tütüyorum.
Ey hayat!
Beni kendime getirecek
Mutluluğa karıştırılmış bir yudumluk huzur ver
Özgürlüğümün uzaklığı kadar uzun soluklu olan.
Kırılan kalemimin bir çift gözyaşından sızıyorum.
Ey Züleyha!
Yusuf'a haber sal.
Üzerime toprak atılmadan
Bir görüşlük onu getirsin
Özgürlüğümün uzaklığı kadar uzun soluklu olan.
Kayıt Tarihi : 27.2.2016 23:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!