İşte gidiyorum en sonunda,
Kendi payıma düşen hayalleri alarak,
O çok sevdiğimiz şarkıyı mırıldanarak,
Yaralarımı saklayarak, gözlerim ağlayarak.
Umutları anlamsız kılan bir kavşakta çakışmışız meğerse,
Seni bu şehrin güneşli günlerine emanet ediyorum,
Zamansız yağmurlar gibi dökülüp yollara,
Sürgünleri alıp kucağıma gidiyorum.
Mahzun tebessümlerimi geride bırakarak,
Bir sigara dumanında sislenip kaybolarak,
Bu sevgiyi bir nefeste içime atarak,
Seni rüyalarıma saklayarak gidiyorum.
Susmak bilmese de içindeki yangınlar,
Şunu unutma ki, nefesin kadar yakınım sana,
Ellerin kadar samimi, gözlerin kadar mavi,
Bu gün ayrılığın ilk takvimi…
Kayıt Tarihi : 24.9.2007 23:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sislenip kaybolarak.......bu iki kısım nasıl yani dedirtiyor okura...şair özgün olup orijinal anlatımlar bulmayı çabalarken bu durumlara düşmemeli...son dörtlük yani final kısmı tek başına şiir olmaya yetmiş oldukça şiirsel ve hoş...gerisi boş...devamı dileklerimle kutlarım...
Kendi payıma düşen hayalleri alarak,
O çok sevdiğimiz şarkıyı mırıldanarak,
Yaralarımı saklayarak, gözlerim ağlayarak.
Ne çok kanadı yüreğim bu şiiri okuyunca.Gitmeler..ah !! gitmelerkutlarım
sevgilerle
Susmak bilmese de içindeki yangınlar,
Şunu unutma ki, nefesin kadar yakınım sana,
Ellerin kadar samimi, gözlerin kadar mavi,
Bu ayrılık mecburi ve artık gitme vakti…
yine güzel şiirinizi okudum fırat bey tebrikler
TÜM YORUMLAR (50)