Anlatmak çok mu zor, anlamaktan öte
Sorsam sakın söyleme mecbur değilsin
Sen olmasan canımın yandığını bile
Söylesem de sen bilme mecbur değilsin
Aşkındır tutuşturan yıldızları güneşi
Henüz yok dünyada sevdanın manendi, eşi
Gönlümde yakıp tutuşturduğun ateşi
İzhar etsem de görme mecbur değilsin
Sır oldun içimde kimseye açamadığım
Allah'ın lutfu bu bırakıp kaçamadığım
Kasede sunulan Kevser'dir içemediğim
Feda olsun sana verme mecbur değilsin
Alev alev yaktın kömürleşmiş hisleri
Dağıttın güneşinle bulutlaşan sisleri
Uzak illerden sana getirdiğim misleri
Veriyorum diye sürme mecbur değilsin
Kır kalbimi can senindir, can senin
O kadar olsun şöhret senin, şan senin
Köşk ü saray ne ki hane senin, han senin
Görmen yeter, girme mecbur değilsin
Gözlerin aldı aklımı, dert etme sakın
İsteyene Urfa mı? Fizan bile yakın
Gönlüme sahip olmaksa senin hakkın
Hibe ediyorum, alma mecbur değilsin
Seni tanımak şerefti, yazmak da öyle
Reva mıydı kırman kalbimi böyle
Yusuf cemalini göstere göstere şöyle
Gel desem dahi, gelme mecbur değilsin
Şiir değil yazdıklarım, sitemdir inan
Cevr ü cefa edesin diye mi doğurdu anan
Hilaloğlu'dur görünce küle dönüp yanan
Derdim budur, gül işte buna mecbursun.
Kayıt Tarihi : 7.12.2005 08:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)