Şiirin şehir kapısını öptü.İmge evine gitti.Orada mazmun bir peri yatıyordu.
Nefes kesildi... Elektrik geldi.Aramızdaki elektriklenme böylece başladı.
-Dudak dudağa öpüştü gece ile gündüz. Tezatın teniyle uyumlu bir şekilde ritüel derinliklere daldım. Bir dalı kalan gülüne bülbülünü teslim etti.
-Mazmun peri kırmızıydı. İmgesel bir Juliet geldi aşk bağrıma. Serbestçe öptü dizelerimden.Dizimin dibine kadar serildi. Haz kadar hazırdı yazılmaya
-Sen kalemin alemisin. Kafiyesiz sevişelim dedi. Sıkıştırma sevdamızı şekilsel kurallara.Zaten önemli olan mana analarının güzel anlam çocuğu doğurması.
-Kalıpların gölgesinde ezberi kolay, manaların seyirliği tıkızlık da sıkar.
Mısra gibi konuştu yazılmamışlığın algısı.
Aşılı zamanlara sürükledi aruzlar.Arzuların aruzunda ulamalar arttı.Dizelere yetmedi, diz dizelerin mazmunlarında yaşandı her şey. Zihafı zülfünde saklı düşler aktı.
-Kavlarım sularının dudaklarını yakar. Yakılmış sular içinde içim yıkanır.
Sen bilmezsin elma çürüğü Havva yürüyüşleri.
Elma ağacının dalında serçeler ağlarken. Her damlası ölümle özetlenirken sen kendine kayıpları oynadın.
Umudun hududunu geçtim. Gelmesen sende seyirlik sevdalardayım.
Aşk esirliğim seninle başlamadı.Senin aşkının ilk Adem’iyim.
-Açık heceler gibi noktalar bıraktın gazellerimde. Fuzuli de benim.
“Öyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedir?
Ben kimim, saki olan kimdir, mey ü sahba nedir? ” Fuzuli
Fazıllığım başlar onca güzel arasında. Fuzuliliğim var onca şair arasında.Onlar şairse ben Fuzuliyim sevgilim.
“Gönülde bin gâmım vardır ki pinhân eylemek olmaz
Bu hem bir gâm ki il ta'nından efgân eylemek olmaz..."Fuzuli
Kalemim gardiyan olur aşk bakiliğine. Baki olur İstanbul Türkçesinde kalır aşk adım. Baki kaldığım aşk kubbemde eser beyitlerim.
-Sakiliğinle geldin, Bakiliğime aşılandı sevdan.Şimdi mazmun şuleler arasındayım…
“Gehi vuslatta aşık, gah mehcur
Bu dünyadır gehi matem, gehi sur” Baki
*Sevdâ zindanında zevk düşkünleri var. Uçkuru çözülmüş beyitleri okuyor beyinleri.
Dedim ya bey’inleri var bunların.
Şimdi ben imgenin vardiyasına geçtim.Mazmunlar çadırda kaldı.İstanbul çöl değil.Ben birleşik Mecnunluğun son padişahı olarak alegorik olarak yaşıyorum.
Semânın altında semahı izliyorum. Ben dönüyor, ben dönmüyor sana.
Sema’lar okuyor amalarım. Bir Mevlişe salınışıyla dilsiz sözcükler ney çalıyorsun.
Neydi seni bana bağlayan gerçek diyorsun.Bu kamış hangi kalakalmışlığın k’avına yanışlar üretiyor.
Bu yüzden bana tutsaklığın dizelerden dizinin dibine kadar geldi.Artık aramızda kafiye yok. Belki sarmal kafiyelerde sarılırdık. Ya da çapraz bakışlarda çapraz kafiyenin şifresi olurduk
*Beni arada hecele gecelerine.Hecede bizimdir, aşk da…
-Goncasın tutkularıma. Kesretin kısmetisin. Henüz vahdeti tümleyecek açılmışlıkta değilsin.
-Hazanların kursağında kalmış kurbağalar var.Kirli emellerin sularında sesleri çıkıyor.
Nida da bir sanattır sevgilim.Bağırma dizelerimde,dizimin dibinde. Nabiliğimden muştular bekle.
“Etme âr öğren, oku ehlinden
Her şeyin ilmi güzel cehlinden. “
-Nâbî-
İçimde yalnızlığı aşılayan umutların t’anları var. Bir anne duvarı ören izleğin gelecek aşılısındayım.Beni yeşertiler aşk ovalarında.
Bütün dünya benim olsa gâmım gitmez nedendir bu?
Çün ezelden gam ile bina olunmuş bedendir bu
-Yavuz Sultan Selim- (Selimî)
Nar dalında ihsanım var.İsmetliğim yok sadece sana kısmetliğim var
Beni de anlamaz herkes.Yüreğim kadar derin, aşkım kadar serin, seni sevdiğim kadar kaderim biraz.
*Tarumarın marları (yılanları) ilk baharda gömlek değiştirir. Mavi gömleğime dokunmuş ellerin var.Bir düğme senin eserin. Yürek yakamı kapatan düğmeyi sen iliklemiştin. Aşk, bir kopuştu.Bütün düğmeler bir bir “düş”tü. Şimdi gel ellerinle yeniden baharı değiştiren gömleğimin düğmelerini dikiver can pınarım…
Sulardan göçüyor Yunusluğum. Deniz içre denizlere berrak algılar oluyorum.Kabarcıklar arasında kalmış bakir suların var. Cebilitarık gibi sıcak ve soğuk su gibiyiz.Tezatlarımızın teni değiyor, ben ıslanıyor, bir ben kuruyor.
Gelmelisin yeniden imgelerle, mazmun gölgelerle. Bakiliğime saki ol. Fazıllarıma Fuzuli, muştularıma Nabi, Ney çalışıma Şeyh Galip, sonsuz aşkıma Nedim, kendime Ali, sana her şey…olayım göz pınarım….
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 24.3.2013 00:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/03/24/mazmun-ile-imge-arasindaydi-sevda-mahserim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!