Bağdat’ta bombanın açtığı çukur
Mezarı olacak elbet bir gün zalimin.
Masuma sıkılan imansız kurşun
Sonunu getirecek elbet hainin…
Alevler saçsın ağzından, kan yağdırsın göklerden,
Son çırpınışıdır “Milenyum” deccallarının
Ve işbirlikçileri… kaçacak yer arayacak
Duyulduğunda çığlığı barış tellallarının…
Güç onda sansın ve “küre” benim desin
Gitmeden önce ölüme biraz daha beslensin..
Yıkar mazlumun ah’ı en yaman kaleleri
Bırak firavun bunu bir kez daha öğrensin…
Ey ortağı şerrin! Ey uşağı küresel şirketin,
Mağrur olma sakın, bakıp da kaşanene.
Bil ki affın olmayacak, koptuğunda kıyametin,
Zalimdi yazılacak, olursa… nişanene.
Sen gözyaşları döken Bağdatlı çocuk!
Ve sen kandırılmış Kürt delikanlısı…
Ve sen Afganlı, Afrikalı can… her yanın göçük.
Unutma: Zulmetmeyendir, insanın en hayırlısı…
Korkma yalancı güneşten; yakan, yıkan, yok eden…
Aydınlık bizimledir ve bizdedir yeni doğuş.
Bil ki yaşayamaz hürce; ölmesini bilmeyen,
Sarıl benliğine ve durma: Zalimle boğuş
Onların varsa parası, ateş kusan silahı
Mazlumun gözyaşları ve bitmeyen ah’ı var…
Boğacak emin ol! Kafiri bir gün günahı,
Yalnız sanma kendini, mazlumun Allah’ı var!
Kayıt Tarihi : 6.3.2006 21:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!