Mazılık

Hüseyin Demir / Bir Hiçim Sevgilide
31

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Mazılık

Dün,
Sonbahar yağmurları çiseliyordu
Palamut ağaçlarının dallarına
Dallardan yerlere düşüyordu
Geçerken dokunuyordu saçlarıma.

Bir his tufanı yoktu aslında
Ben de bir histen başka

Üşütmüş halsizdim üç günden beri
Kalbimde gönlümde yoktu
Güzel olan hiçbir şeyin yeri

Abdest almak için geçmişken sebile
Ansızın çalmıştı telefonum
Arayan kardeşimdi.

Kardeşim dedimse;
Ana ayrı, baba ayrı, bacı gardaş kan ayrı
Gel gör ki
Köy aynı mazi aynı yol aynı yoldaş aynı
İnandığımız her şey aynı

Anamız ayrıydı Hatice-Teslime
Babamız ayrıydı Ali-Mustafa
Köyümüz birdi Mazılık
Yolumuz birdi Keben
Yoldaşımız aynıydı biz
İnandığımız her şey “Bir”di

Bizi bir bilen bilirdi
O da eksik gedik bilirdi
Devede kulak bilirdi

Yıllar var ki ayrıyız
Mazılık’tan ayrı gurbetteyiz
Bir lokma ekmek peşinde
Dert –i maişet gurbet eşiğinde

Sabahtan akşama
Koşturan biziz
Ayrı kalan mahsun kalan
Garip mazlum yetim kalan…

Ben senden iki gün önce doğmuşum
Bir iki lokma önce doymuşum

Seninle ne hayallerimiz vardı
Belki de hatırlayamazsın artık…
Modern zamanlar her güzel şeyi yok etti
Konuştuğumuz andan sonra
Güzel bir hayatımız olacaktı
Hep buna inanırdık
Olmadı da değil, oldu
Ama gel gör ki yeterli olmadı

“Telefonda sesin iyi gelmiyor”

En çok kimlerle evleneceğimizi
Merak ederdik…
Bak!
Şimdi benim bir, senin
Nerdeyse iki çocuğun var!
Efe, Rüveyda ve yolcu

Kardeşim, kardeşim
“telefonda sesin iyi gelmiyor”

Bu hayat okulunda
Bir kere şans verilseydi
Ne dersler alırdık değil mi
En iyi öğrenci,en iyi öğretmen
Biz olurduk belki de

İyi de kardeşim biz
Nerde yanlış yaptık
Yaşamak bir gülse
Gülümüz soluyor kardeşim.

Geçen gün
Televizyonda bir kız sevgili
Sevgilisine
Seninle yaşadığım sürece
Hatıralara hiç ihtiyacım olmayacak diyordu
Bizse hep anılara tutunuyor
Hayata baglanıyoruz.

Biz,
Birimiz Fizanda,birimiz Hizanda olsak da
Bizim bir köyümüz var; Mazılık.
Orası güzel,insanları özel
Dört mevsimi güpgüzel…
Kış gelir kar yağardı
Dağa taşa, gara hara
Cubdal, gara tavuk yağardı.

Bahar nisan yağmurlarını getirirdi;
Ot, çöp, börtü böcek, kuş gullep
Çoban örümden davar getirirdi.

Omar Çavışından Yılanlı Yatak’a
Fil fakla toplar gara diken yerdik.

Cüzdanımız yoktu
Ama
Üçgül kokardı ceplerimiz.

Türlü türlü lüks yemekleri bilmezdik
Fakat
Gaz soyar, çavşır yer
Bal emerdik çiçeklerden…

Kunduramız conversimiz,
Spor ayakkabımız yoktu
Lakin!
Yemenimiz,gara lastiğimiz
Çizmemiz, heliğimiz vardı.

Sahilimiz, denizimiz yoktu
Sevgililerimizle el ele gezelim
Mehtabı beklerken.
Amma!
Goca büğet, göv oğlanın büğedi vardı.

Arabamız yoktu.
Şöyle çaka satarak
Müzik dinleyelim
Üstü açık arabada…
Yalnız!
Katırımız vardı;
Şöyle yan binip
Bir uzun hava çeker,
Bir de Ferdi Baba’dan tellendirirdik….

Hüseyin Demir / Bir Hiçim Sevgilide
Kayıt Tarihi : 30.12.2009 18:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Demir / Bir Hiçim Sevgilide