Genç ağaçlar titreşirken kışta, karda
Canlanır dallarda yapraklar baharda
Sabr-ı rabttan başka mahlûkât ne yapsın
Fasl-ı merdân kaybolurken rûzigarda
İç savaşlar hâne yıkmış, nefsi kırmış
Gayri meşrû fi'liyât servet batırmış
Karmaşık dünyâda insanlar şaşırmış
Bunca harpten sonra kalmış dehr-i hurda
Levh-i mahfûz, defterinden mevti silmez
Belki ahret yollarından cisr geçilmez
Kim verir, nerden gelir rızk, kimse bilmez
Yevm-i ferdâ gizlidir, mâzî hüveyda.
Sabr-ü rabt = sabretmek
Mahlûkât = yaratıklar
Fasl-ı merdân = yiğitlik mevsimi
Rûzigâr = âlem, dünya
Gayri meşrû = illagal, kanunsuz
Fi'liyât = yapılan işler
Dehr-i hurda = yıpranmış dünya
Levh-i mahfuz = manevi saklı levha
Mevt = ölüm
Cisr = köprü
Yevm-i ferdâ = gelecek gün
Hüveyda = belli, zâhir
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün
/ . / / / . / / / . / /
Kayıt Tarihi : 23.8.2012 03:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!