Mazhar olmasın İstanbul

Akşamlar senden sorulur
Hiç uyumuyorsun İstanbul
Misafirin mi var, beklediğin
Yoksa eksik bir şeylerin
Fazlalık mı oldum, İstanbul sana
Benim yerimi mi dolduracaksın
Gideyim istersen İstanbul
Eksik kalsın Mehmed’in senden
Nasıl olsa dolduruyorsun
Kaypak,zalim ve hayasızlarla
Unutmam ki seni yolda içen sarhoşlarla
Sultan Ahmet’ini kirleten ayarsızlarla
Çamlıca’dan akan tatlı rüzgarınla
3 günlüksün İstanbul
Dünün bitti, yarının belirsiz
Tek sahip olduğun “bugün”
O zaman bugün,
Unut taşıdığın ağırlığı, istersen silkelen
Çıkar içindeki pislikleri, haramzadeleri,
biri sana derdi ki
inzivadaki Akşamsettin’in sesi
Kainatın efendisinin dileği
Fatih’in gözü, orta direği,
Kıymetini bil İstanbul,anlasana
Acıma insanlara,berduşlara
Yatıyor zaten onlar, ne yapsan da
Seni kirletmeden,bozmadan
At onları derin mısralarına,
Sen gibi ecdadın duasına
Mazhar olmasın,
Ayasofya’na, İki rekat namazına

ANKARA
Gülün yok ,Baharın var
Kavuşman yok, Özlemin var
Gülün yok, Güzel kokun var
Akıllın yok, fikir verenin var

Anlamsız bir kalabalığın var Kızılay’ında
Şiir yazmak için yerini de ayırmışsın kızılcahamam’ında
Çiceklerinle,kayınlarınla
Kuğuluda da yaz demişşin dividinle
İstersen çirkinliğimi gösterebilirim demişşin Çinçin’imde
İstersen ağırlarım diyorsun Hacı bayram’da
Aşk’a gelirsin diyorsun istediğinde

Bu yük Mehmet’e fazla ağır gelir
Düşünür taşınır, geri gelir
Onun yurdu Ruha, soğuk gelir
Bağlanma boşuna, sesi hoş gelir
Delidir rüzgar, kalabalıktır otobüs
Bırak Mehmet’i kaybetmeyeceksin
Para bulur yine gelir