Kopmamış çığlıklara konardı
Tüfeğin ucuna dizilen kuşlar
Kalbi nişan alan ilk bakışla
Tetik düşerdi sanki
Namlunun ucundaydı aşk
Gözyaşı, korku ve acı taşırdı
Kalbimize çıkan yollar
Kuşandığım yaralarla sevdim seni
Beyaz güvercin tünerdi yüreğimize
Sağır yamaçlardan yuvarlanırken oğlak sesleri
Başımıza akbaba kesilirdi alacakargalar
Alnımızdaki damara dolan ıslıklarla
Kolları kesilmiş aşkımızı alıp
Şafaklardan önce koşardık şafaklara
Horoz ötüşlerinde sevdim seni
Ecele faydasız demir sağanaklar
Demir sağanaklar altında yürürdü
İsmini unutmuş gümüş yüzlü kızlar
İlk merhabayı İshak kuşları yayardı
Gün ışımadan ısınırdık yaşamaya
Alnımızın çatına çarpı atacak gibi yıldırımlar
Uykumuz selintiydi
Akşamüstü geçtiğimiz bulanık sularda
Çıngıraklı yollarda sevdim seni
Burnumun dibinden geçerdin
Gurbet kokusu gelirdi senden
Bir hinlik geçerdi ya içimden
Oysa biz yerlisiydik en yerlisiydik o yerlerin
Eve saklardım masum sarkıntıları
Dilimiz damağımıza gömülü
Isırgan otu gibi sakıncalı
O ne gavur sevdaydı öyle
Vay babam vay
Mahşer yeri gibi tüterdik
Buğulu aynalarda sevdim seni
Aşkla sıkılan yumruğumu çözemedik
Dibek taşlarında dövüldü hasretim
Bu yaşam nereden düştü bize
Kanıma karıştırdı seni
Omuzlarım çürüdü köstekli kapılarda
Kambur kaldı kalbim
Madalyasız gaziler gibi sevdim seni
Hercai yufka bakışların altında
Milattan önceki sevdalara akranız
Dalaşa dalaşa akran oldum aşka
Azan hayatın ibiğine basan kaşların
İğdiş baharlara serdiğimiz şeytan tüyü yataklarda
Çığırından çıkan gecelerde
Geveze kurbağalarla sevdim seni
Köyün apış arası gibidir dereler
Sular başını çarpa çarpa giderken taşlara
Aşk marşı gibi gelirdi bana
Yüreğime sabır madalyası takarken annem
Harman sonu kurulacak düğünün
Müjdesini verdiği anda
Açılmamış zarflarla sevdim seni
Çift leylek gelirdi köyümüze
Görünce kudururdu kediler
Saman olmadan önce, bir işe yaramazdı
Bir işe yaramazdı;
Kuzular yemeden önce açan Mart çiçekleri
İyi geçinirdik; hem uçan, hem sürünen kesimle
Börtü, böcek; leylek ve laklaklarla
Ekmek katığı soğanlarla sevdim seni
Kış masalları göverirdi dedemin dilinde
Bir anda padişah olurdu yavuklumun atası
Köy kütüğüne geçirdiler Leyla vü Mecnun’u
Çoban oldum kalbime
Sütü memelerde mayalayan
Kaval sesinde sevdim seni
Bir militan gibiydi yüreğim
Ayaklanmaya hazır kalbim
Şiir yazmaya benzemez bu iş
Kimden vazgeçer ki Azrail
Aşk kaçakçısı
Bir aşk kaçakçısı gibi
Mayın tarlasında sevdim seni
Kayıt Tarihi : 11.6.2021 14:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!