Fethet beni!
Babil’in çiçeği.
Aç bahçelerimde,
Aç kalbimi Semiramis gibi
Mutluluğun her zerresine.
İncinen insanların,
Hiç tanımadıkları kimseleri incitmemeleri gerekmez mi?
Adeta bir canavar tarafından ısırılan kişi,
Başka bir canavar yaratmak için hiç tanımadığı insanlara zarar veriyor.
"Hey!
Canavar!
Şimdi ben bir Eylül'ün koyundan yeni çıktım.
Ekim'ler biçeceğim.
Ben şimdi bir Kasım'ın göğsüne iliklemek için nefesimi,
Uyutuyorum, kandırıyorum o hiç gelmeyecek,
Yarın için nefsimi.
Bana söylediği tüm o şiirler ölü müydü yani?
Her bir kelimeyi daha önce başka kadınlarda mı katletti?
Ne biçim iş bu?
Araf mı benim halim şimdi?
Tanrım!
Ben geldim.
Merhaba demeye korkan ucube.
Sanki merhaba dersem birine,
Yara alacağım.
Sanki ilk merhaba diyen kişi ben olursam,
Düşürdüğüm gardıma lanetler okuyacağım.
Merhaba Mare…
Bugün daha hırçın mı?
Bugün dingin misin söylesene?
Yattım kalbine,
Uzandım seni dinliyorum.
Hala söyleyecek bir şeylerin yok mu?
Mesafeler öldürmez bizi.
Beni sevmemek için bahane bu!
Şimdi olmazsa yarın diye bir şey yok.
Zaman dostun değil senin!
Ya beni alırsa elinden şimdi?
Yarın çok geç olmayacak mı?
Bir günaha daha ramak kaldı...
Dudaklarından içtiğim meyin haddi hesabı yok!
Seni her öptüğümde sarhoş oluyorum...
Seni sevdikçe kaybolduğum için,
Bu ben miyim o nu bile bilmiyorum.
Ölü denizler kusuyorum.
Gözyaşlarımdan doğan her ölü denizi,
Dudaklarımın kıvrımındaki gölette boğarken,
Gülümsüyorum.
Gülümserken çok mu acımasız görünüyorum?
"Serin bir özgürlük gezisi bu!
Dikkat edin üşütmeyin bayan! " dedi vapurcu...
Vapurla denizi gezen bir balık,
Vapurla denizi kucaklayan bir martı nasıl özgür olursa,
Bu özgürlük geziside o kadar özgür görünüyordu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!