Saat 00.41
Kırgızlar Aytmatov ile Rusça konuşuyor.
İki dil bilen birine sorulur mu bilmiyorum ama
Hasret deyince aklına hangi şiir geliyor
Hasreti hangi dilde düşünüyorsun
Hangi dilde akıyor gözyaşların
Rüyalarında hangi ülkeye kaçıyorsun
İki dilde refüze edilmiş biri bu saatte başka ne düşünür
Hangi dilde düşlüyorsun memleketi
Hangi dilde yalvarıyorsun Tanrı’ya
Atlarla hangi dilde konuşuyorsun
Ah şu gece yarısı aklıma getirdiğin reformlar
Ah bu ne biçim hasret ki
Mesele memlekete mal oluyor.
Mesele mühim sevgilim
İki tane dil biliyorsun
Biz bir dil ile yapamıyoruz
Dahası
Aramızda kaçanlar oluyor
Kırgızlar mesela
Al Yazmalım okumuyor
Bundan gayrı
Aytmatov'un hasretiyle düşlüyorum bileklerini
Belki ben iki dilde hasret çekmiyorum
Ama
Ah şimdi seninle iki dille kavuşmak vardı .
İki dilde sarılmak ıhlamur altlarında
Çekimli dil bileni nerde görmüş bulgur tarlaları
Şimdi seninle Sivas’a hava atmak...
Velhasıl
Saat 00.47
Kırgızlar Aytmatov ile Rusça konuşuyor.
Diyeceğim senden sonra okumaz oldu millet
Şimdi bütün aşıklar bir lisan biliyor
Çekimli diller de tutmadı bizim burada
Tek heceye düştü senden sonra aşklar
Ben dil kursuna yazıldım taşrada,
Hasret deyince aklıma Nazım geliyor,
Atlarla da Almanca konuşuyorum .
İkisinde de nefesim çiziliyor
Seni seviyorum.
Kayıt Tarihi : 3.2.2019 20:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!