Mavisine Üşürüm Ege'nin

Yüreğimin güz çarpmalarında
taşırken yüzyıldır
Yitirdiğimiz adaların kırmızı acısını,
Girit, Midilli ve diğerleri.

Piri Reis'in yelkenlerini şişiren rüzgâr,
Barboros kadırgalarından
çekilen küreklerin sesleri
Akdenizi Göl yapan bahriyelimin
köpüklerde kalan yakamoz izleri,
18 Mart Çanakkale Zaferinden
Nusrat mayın gemisi,
şarkı söyler hala bana,
karşı geçenin sarhoş gecelerinden.

Mavisine üşürüm Ege'min
Sıcağı ısıtmaz artık ellerimi.
Ellerim de, yüreğim de
buz tutmuş zemheri yüzüdür artık
balıklarım özgür kalıncaya,
Fener ışıkları
kayıklarıma vuruncaya kadar.
Onyedi ada,saysız kayalıklar,
Kulaklarımda tınıları,içimde sızısı,
vakitsiz bitmiş bir aşk,
aşkın bükülmüş boynu,
ucu yanmış mektuplarda
saklanmış gül kuruları,
yeniler ızdırabın hançeresini
bozlaklarda, hoyratlarda.
Bir hüzün salınır bu geçede,
Bir hıçkırık boğar tan yerimi.

Kara mizahını yaşıyorum tarihin.
Patlayan mantar tabancası yokken
Kaybetmek adalarımızı(!)
Anlıyanınız var mı niyedir?
Bilmediğimiz hangi savaşta
Yenildi ordularımız?
Ne zaman teslim olduk
iflas etmiş düşmana?

Bir yandan anayasa dayatılır
Türk milletine,
parçalamak için,
Bir yandan yağmalanır
kabotajından, fır hattına.
Bileylemiş de dişlerini,
Leş kargaları bekler sınırlarımı.
Kıbrıs sularından petrol yataklarına
Mavi vatanımın tüm koylarını,
Hangi parça payıma düşer diye?

Ağlarım için için,
bedelsiz kaybettiklerime.
Kaybettiren bendeme.
Benden görünen ihanete,haine.

Mavisine üşürüm Ege'min
Sıcağı ısıtmaz artık ellerimi.
Ellerim de, yüreğim de
buz tutmuş zemheri yüzüdür artık
balıklarım özgür kalıncaya,
Fener ışıklarının yalımı
vuruncaya kadar kayıklarıma.