Uzun Sırt” dağlarına karşı büyütülmüş çocukluğum,
Toprak damlı evlerin karanlık odalarında
Gaz lambasına sıkıştırılmış anılarımla dolu.
Hatırlarım hâlâ çobanı olduğum kuzunun meeleyişini
Hatırlarım, annemin tandırda pişirdiği ekmeğin kokusunu.
Çabuk evirildi çocukluğum, gençliğime yüksek bir ovanın köyünde.
Gündüzleri sokaklarını kovaladığım toprak caddeler
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta