Bir yağmurdun, düştün taşlara usulca,
Yüreğin denizlerin hırçın rüyası...
Sen "Uff" dedin, sustu Maçka'nın dağları,
Şimdi bir karanfil büyür avuçlarımda –
Sessiz bir dua gibi seni çağıran...
"Efulim" diye yaktığın yıldızlar,
Pedaliza'da solmuş bir gömleğe dönüştü.
"Gardaş" dedin, taşlar kardeş oldu birden,
Fındık dallarıysa şimdi
Kırık bir kemençenin son telleri...
Sahnen maviydi – çok mavi –
Tıpkı rüyalara mavi mürekkeple
Yazılmış bir şiir gibi.
"Kuzeyin Oğlu" dedik, sen gidince
Kaldı bize denizin ıslak hırkası...
Hiç gitmedin aslında:
Bir çocuk "hoş geldin" diye fısıldadığında,
Curanın sesi sislerde soluklaştı sadece,
Tıpkı sabahın ilk ışığında
Buğulu camlarda kalan
Bir parmak izi gibi...
Hoşça kal, mavinin asi çocuğu,
Rüzgârlara karıştın dediler ama
Biliyoruz ki sen,
Şimdi tütün tarlalarında
Bir çiy damlasının güneşe yakınlığı kadar
Yakınsın bize...
Kayıt Tarihi : 31.3.2025 18:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!