Mavilerle Donatacağım

Doruklardan çılgınca çağlıyor
Suların gürültüsüyle geliyor hiddetin
Delicesine, kontrolsüzce, uçuşarak
Taşlarla vuruşuyor yüreğinde zerrecikler
Acısından, hırsından yokluğumun.

Haberini güvercinlerden alıyorum
Takılmış ağacın suya değen dalına
Asılmış umutsuz, beyaz elbiseli sevdam
Çığlıkların karışıyor havaya.

Beyaz zerrecikler yarışıyor, darmadağın
Zamana inat, duvarla vuruşuyor sedası
Yırtıyor havayı, isyanın patlayan fırtınası
Kor ateşe dönmüş, serin mavilerin.

Şavkını yansıtıyor yıldızlar
Yankılanıyor semada, döne döne
Bir girdaba tutulmuş iniyor
Kızıl tuzlar basıyor, yaralı yüreğime
Yakıyor, acıtıyor, incitiyor.

Islığını duyuyorum nefesinin
Hıçkırıyor kısık sesle, kesik kesik
Çıkamıyor ciğerinden, canhıraş haykırışlar
Tıkanmış, takılmış dönüyor
Aynı yörüngede, biteviye, amaçsızca.

Hırsların dertli dolap gibi amaçsız
Sanki bana nazire, semazen misali
Ritmik, ama aynı noktaya takılmış
Anlamsızca, bakıyor boş nazarlarla.

Yükseklere de savrulsa hırsların
Ve bembeyaz hüzün bulutların
İnmeyecek mi sonunda aşağılara
Çaresizce, umutsuz ve umarsız.

Düşeceksin kucağıma bitkin, yorgun
Ürkek, çaresiz, yılgın
Avuçlarımda ısıtacağım mavi zerreciklerini
Öpeceğim usulca, teker teker.

Sonra yüzüme süreceğim sırayla
İçeceğim bir yudumda hepsini
Ruhuma, hüznüme ilaç niyetine
Alacağım seni yüreğime
Hapsedeceğim sevdamın sarayına.

Mavilerle donatacağım baştan başa
Sileceğim acılarının yangınını...

(07.05.2005)