Kalbimi sızlatan bir renk olarak hatırlıyorum.
Naifliğin onurlu simgesi,
kırılganlığın ve asil çöküşlerin efendisi.
Sıradan bir renk olamazdı.
Hepsi mavi.
Hepsi çabalarımın rengiydi.
O takım, sadece bir koleksiyon değildi;
benim dağınıklığımı,
benim varoluş sancılarımı bir arada tutan bir bütünlüktü.
Öyleydi,
lakin baharım kışımdan da beter silinip gitti...
Elim, sıradaki ilk tabağa gitti.
Önce bir çatlama sesi,
sonra beni her hâlükârda bî-kâr etti!
Sonra bir başkası,
bir başkası daha...
İstisnasız, senden sonra da felek devredip gitti!
Haksızlığın içinde bana yüklenen hiçbir şey sağlam kalamazdı.
Ardından bir fincan,
sonra bir diğerini.
Duvara değil,
zemine fırlattım!
Tüm gücümü,
olanca öfkemi yükleyerek parçaladım!
Bırak şefkatle bakan gözlerini,
"seni bir ben anlıyorum" demelerini!
Zaman yalnızca gerçeği büyütür.
Sesini tam duyamıyorum buralarda.
Maviymiş zulmün rengi;
çırpınan, parçalanan ve yine de inatla duran.
Kaybolmanın en sahici hâline varmakmış...
Bir yanım maviden azade,
bir yanım yara bere içinde.
Maviymiş hakikat!
Kendi mahşerime nasıl hükmedebileceğimi anladım.
Boğazımdaki düğüm hâlâ oradaydı,
ama ilk kez gerçekten nefes aldığımı hissettim.
Derin Akkurt
Kayıt Tarihi : 6.4.2025 04:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!