MAVİ ŞİİRLERİ

MAVİ ŞİİRLERİ

Ümüt Güngör

Ağlama mavi gözlüm bahar geldi,
Çiçekler yüzünü bahara serdi,
Ne mutlu sevenler güneşe erdi,
Gülmelisin mavi gözlüm gülmeli.

Mavi gözlüm terket hüzünlerini,
Unut sonbaharın güzünlerini,
..

Devamını Oku
Ayhan Dağhan

Maviye bürünür her yanım
Seni düşündükçe
Gece nöbetlerinde maviliklere gömülür her yıldız
Tıpkı sen gibi
Tıpkı yüreğime işlenişin gibi
Tıpkı bir gelinin müjde yastığındaki
Mavi güpüre işlenmiş nakış gibi
..

Devamını Oku
Ayhan Dağhan 1

Maviye bürünür her yanım
Seni düşündükçe
Gece nöbetlerinde maviliklere gömülür her yıldız
Tıpkı sen gibi
Tıpkı yüreğime işlenişin gibi
Tıpkı bir gelinin müjde yastığındaki
Mavi güpüre işlenmiş nakış gibi
..

Devamını Oku
Bilal Özcan

Dolusunda dolu dolu yine özlem yine hasret,
Muktedir olmak istersen ol aşka, ateşe sabret,
Cehennem gibi yanan yüreklere bir, bir gün elbet,
Oğul! Masmavi kubbeden mavi mavi düşer rahmet.
..

Devamını Oku
İhsan Hasan Kaya

MAVİ GÖZLÜM…
Dünya’nın ortasında masmavi bir göz var,
Bir çok ülke bu güzel mavi gözün peşinde.
Bu göze sahip olmak için her türlü söz var.
Ülkedeki insanları birbirine düşürme işinde.

Üç tarafı da denizlerle çevrilidir bu güzel ülke,
..

Devamını Oku
Ensar Güner

Senin o mavi gözlerine baktığım zaman,
Göz nün mavi derinliklerine düştüm.
Aşık olmuştum o mavi deniz gözlerine.
Mavi gözlüm.



..

Devamını Oku
Ozan Ağrı

sen mavi mavi bak
ben gökyüzünü unuturum
..

Devamını Oku
Azer Yaran

Gece yaylı çalgılarda yaylar kendi işliyor gök kendi üflüyor nefeslile- re klavsenlerinde yıldızların mavi damlıyor ışın yağmuru dorukların sa- çaklarından ve tıkırdayan varlığın or- kestrasında vurmalıların dingin dar- beleri. Tuşlarda yıldızlar sönüyor ya- nıyor. Ve ufkun diyaframına oturtmuş nefesini engin şarkı, Hava duyumsuyor uzam düşünüyor. Ve musikinin kırmızı rüzgârı. Yıldız ışı- ğı flütlerden çağıldayan. Ağaçların gölgeleri gecenin engin partisyonuna işlenmiş siyah oyalar. Zamandır sesle- rin tartımına bu paylaştırılmış. Oysa daha sonsuzluk var yaşanacak. Mavi yağmuru yıldızların damlıyor- gece ışığı şarkı söylerse nasıl. Öz- değin tin yerinde gurubun üzerinde parçalanmış bir küpten akıyor sonsuza şarap bir violonselde - lal. Çalan- larsız çalgılar topluluğu. Ay göğün eteğinde bir damla kan - batıyor.
..

Devamını Oku
Gürkan Akan

sen mavi bir kadınsın
biraz gerçek birazda yalan
telvesi damağımdan yıllarca hiç gitmemiş gibi,
kalbimde halen adın...

sen mavi bir kadınsın
biraz ürkek birazda şaşkın
..

Devamını Oku
Gülcemal Durdu

----------------------------------------

mavi gülün olayım
büyüttüğün çınarda
mavi gülün olayım
saçlarına tak beni

..

Devamını Oku
İlhan Biçer

Deniz mavi
Gökyüzü mavi
Yaşadığım dünyam
Mavi.
Hayallerimse
Masmavi…
..

Devamını Oku
Deli Mavi






D uygular kıpır kıpır yakamoz bu okyanusta
E vrensel bir dil konuşur pek çok usta
..

Devamını Oku
Aydın Gürz

Bir mavi sevdim
Mas mavi
Gökten almış güzelliğini
Denizin rengi
Dehlizlerde ararmış
Saçlarının hasret kokusunu
Yokmuş dengi
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Her buluşmamız mavi kaçak
ellerin uçuyor kuş kanadı
gülümsüyor Akdeniz Akdeniz hoyratları ezgileriyle
ellerin kanat kanat
süzülüyor içime

martıların mavisi dudaklarında yağmur
..

Devamını Oku
Erdal Boran

Şubat ayının son haftasıydı. Güneşli bir gün tüm güzelliğiyle nihayet gelmişti soğuk geçen uzun bir kışın sonunda. Karla kaplı köyün girişi ve ağaçların beyazımsı görüntüsü gizemli bir gölge oluşturuyordu. Bir çocuk sesi duyuldu birden kerpiçten yapılmış evlerin arka tarafında. Mavi gözlü, kıvırcık saçlı yanakları kış aylarının soğukluğundan kalma 11 yaşlarında şirin görünümlü bir çocuktu. İsmi ulvi olan bu tatlı çocuk geçen onca karlı günlerden sonra dışarıdaki kar birikintilerini atmakla uğraşıyordu. Onlar için yaşam beyaz bir kar esaretinden geriye kalan renkli bir kardelen çiçeğinin filizlenmesiydi. Onlar karsın kuzey tarafında ki dağ köylerinin birinde kalıyorlardı. Yaşam burada çok zorlu sayılırdı. Ama geçen her gün ulvi ve ailesi için yeni bir umuda doğru yol alışın başlangıcı sayılıyordu. Ulvinin babası burada ki her şeyi geride bırakıp yeni bir hayata adım atmanın peşindeydi. Nihayet kartsan çorluya uzanan bir umut yolculuğu başlamıştı bu dört kişilik aile için. Ulvinin mavi gözlerinde ki ışıltı geride kalan tüm karamsar günleri beklide hatrı sayılır bir anıda saklayacaktı. İşte umut yolculu bitmişti. Yeni bir düzen yeni insanlar ve yeni bir dünya ile karşılamışlardı artık bir kere. İki çocuğun okul masrafları ve de oturacak bir ev gerekiyordu. Köyden sadece sınırlı maddi imkânlarla gelen bu aile ne yapacaktı sınırı belirsiz bu hayat içinde. Ulvi küçük yaşta tüm bu zorlukları görmüştü o güzel gözleriyle. Bir ev tutular sonunda kıt bir parayla. Artık burada tutunmak bir ömür yaşamak gerekecekti onlar için. Önce çeşitli işler yapmaya azda olsa bir şeyler kazanmaya kalkışmışlardı küçücük dünyalarında. Çeşitli vazolar süs eşyaları satmayı denediler ama olmadı. Alan kimse yoktu ya da kimseleri. Bir şeyler satmaları gerekirdi bir şeyler kazanmaları için. Büyük şehir büyük sorumluluk demekti. Hazır para hazır ekmek hazır su demekti. Geldikleri yerde böyle bir kural yoktu. Onlar için herkes dost ve akrabaydı. Ekmeğin yoksa ekmek suyun yoksa su olurlardı. Ulvi mahalledeki çocuklarla azda olsa kaynaşmıştı. O küçüktü daha ama düşünceleri hayalleri o kadar büyüktü ki içinde kaybolmak mümkündü. Ulvi geçen her gün alışıyordu bu yeni hayata. İki yıl geçmişti aradan kartsan çorluya uzanan eller için. Ulvinin babası girdiği ilk işlerde maalesef başarısız olmuştu. Yaşamak için ölmeyecek kadar geçim sağlamaktı tüm bu zor şartlar altında tüm amaçları. Bir gün tüm bu kadersizliğin hâkim olduğu aile için umut doğacaktı. Elli yaşlarında kır ve beyaz saçlarıyla evin önüne gelen adam ulvinin babası Mustafa beyle bir şeyler konuştu. Konuşulan şey şuydu: adamın belli miktarda deposunda sakladığı pantolonları vardı. Ve bunu satmak için ulvinin babasını seçmişti. Ulvinin babası Mustafa Bey bu teklif karşısında çok sevinmişti. Belki de her şeye yeniden başlanılacaktı kamaşan gözlerle. Pantolonların satışı gerçekleşti. Her geçen gün biraz daha fazla satmaya başladılar. Hayat iyi kötü bu aile için geçiyordu. Ulvi 18 yaşında mavi gözlü bir delikanlı olmuştu. Kardeşi ise ona yaklaşan bir görünüme sahipti. Ulvi inanılma bir yeteneğe sahipti. Yeteneği gizili ve farklıydı yaşamış olduğu her şey ona bunu bahşetmişti. Tekirdağ üniversite turizm ve otel işletmeciliği meslek yüksek okulunu kazanana ulvi kendi ideolojisini yansıtmayı ve sahiplenmeyi çok iyi başarmıştı. Ailesi ulvinin tün bu özelliklerinden dolayı son derece mutluydu. Ancak kahpe insanların faşist düşünceleri ulviyi incitmiş okuldan soğutmuştu yıllar ardı sıra geçiyordu her şeye rağmen.yıldızlar şiir söyler güneşi öperdi usulca..çorlunun orta yerinde bir evin üstünde melekler dans eder hep birlikte şarkı söylerdi.geçim sıkıntısı azda olsa bitmiş ve yabancı diyara alışılmıştı bir kere.Mustafa amca güvenirliğiyle,saygısıyla insanlara kendisini sevdirmeyi başarmıştı.artık iş sahibiydi ve iş sahibi yapıyordu.dudakları eskisinden daha neşeli açılıp kapanıyordu.gözlerinde parlayan gir ışığın yansımaları saçılıyordu neşeyle her bir yere.artık tüm sorumluluğunu yerine getirmişti.tek dayanağı olan ailesini ayakta tutmayı kimseye muhtaç etmemeyi başarmıştı.günler geçiyordu.ulvi girdiği sınavla Atatürk üniversitesi beden eğitimi öğretmenliğini kazanmıştı.gideceği yer olan Erzurum geldiği yer olan karsa çok yakındı.çocukluğunun başlangıç noktası sayılan bu kentin kokusu esiyordu doğudan.artık bir şeylerin farkına varan ulvi ayaklarının üzerine sağlam basmayı öğrenmişti.Kars’tan başlayıp çorluya kadar uzanan bir umut yolculuğunun yolcuları hiç tükenmeyen bir anıyı geride bırakmıştı Mavi gözlü çocuk yeni bir okul ve arkadaşlık çevresi edinmişti.kim bilebilir kaç şiir yazacaktı yaşayacağı ve yaşadığı her şey için..bunu zaman gösterecekti.
..

Devamını Oku
Hüseyin Karatürk

Ali kavak kesiyor (ey mavi donlu)
Efil efil esiyor (sil gözü ganlı)
Efil efil esiyor (sil gözü ganlı)
Ben Ali'ye ne dedim (ey mavi donlu)
Durup durup küsüyor (sil gözü ganlı)

Cici potinim cici (ey mavi donlu)
..

Devamını Oku
İnci Germenliler

Mavi mavi akar gönül pınarım
Kana kana içer mavi yazarım

Düşlerim uçuk mavi
Kuşlar uçtu uçacak
Gökyüzü havai
Bulutlar soldu solacak
..

Devamını Oku
Mustafa Subakan

-Maymuna dönmüş çerçevede maymun gülümsüyor işte.-
Ayna.. Ayna da ayna değildi ilk baktığımda,
rüzgardı parçalanmış sebeplerin günyüzü ortağı.
Kimse gülmüyordu onun gibi, öylesine..
Ölesiye açlığını gizlercesine ağlıyordu çocuk, gülümsemesiyle.
Elleri rengarenk, Ellerinde rengarenk,
boyadığı dünya elleriyle açık mavi..
..

Devamını Oku
Ümüt Güngör

Nereye daldığımı bende bir bilebilsem,
Yarin ela gözünü tekrardan görebilsem,
Yollar yakınlaşıp yanına gidebilsem,
Ona bir deseydimki papatya mavi açmaz.

Çıkmıyor yollarım istesemde yarime,
Kararsızlık kalıyor efkarlı şu halime,
..

Devamını Oku
Süleyman Altunbaş

Mavi kelebeğim,
mavi rengin büyüsünde yatar bu yürek
Turkuazın gözlerinden bakar şiirin
mis kokusuna
kederli lâciverdin derinine bırakır yangınını
safir mavisinde şimşekler çakar dizelerimin
dumura uğramış hâfızasında
..

Devamını Oku