Mavi ve Yeşilde Zamana Yolculuk

MAVİ VE YEŞİLDE
ZAMANA YOLCULUK
I
Ege’yi gezdim, boydan boya,
Demir aldım koydan koya.
Bursa'da çokca eğlendim.
Demirci’den çıktım yola,
Salihli’de verdim mola.
Yol boyunca dağlar sıra,
Hayran kaldım şu bağlara.
Yaprak yeşil, üzüm kara.
Aşk var serde, gözüm kara.
Gönlüm düştü sevdalara.
Akhisar’la, Gölmarmara,
Balıkesir’den kolonya,
Kalite aldım ucuza,
Bandırma vapuru gider,
İçinde büyük önder,
Özgürlük meşalesini,
Götürüp Samsun’a diker.
II
Susurluk çayı derinden,
Çamur akar kederinden.
Geçtim mafya pazarından,
Tanrım koru nazarından.
Çamur atmış birileri,
Umarım kalmaz izleri.
Karacabey’den geçerken,
Güzellik gözüme çarptı,
Takmış doru kanatları,
Rüzgâra binmiş uçuyor.
Kalbime neşe saçıyor.
Seyre daldım sefalardan,
Dörtnala koşan atları,
Boydan boya gezsem keşke,
Anadolu’mda cenneti,
Hele bir güzellik var ki,
İşte Manyas kuş cenneti,
Mudanya’da balık yedim,
Lezzetinden gurme oldum.
III
Öyle vakti Bursa’daydık.
Yel esiyor ılık, ılık.
Bursa ayrı bir güzellik,
Bursa’yı ezelden bilirim.
Güzelliği her mevsimin,
Ayrı güzeldir bu şehrin,
Yeşil bir cennet burası,
Demiş hazreti Süleyman,
Sonra olmuş yeşil Bursa.
Bu doğada olmuştu ya,
Kuşdiline de tercüman.
IV
Çıkıp baktım Uludağ’dan,
Umman içinde umman,
Denizkızı, ıslak saçı,
Yeni çıkmış Marmara’dan,
Saçlarının üstü duman,
Omuzları yeşil orman,
Gür saçlarla, mis kokudan,
İkram eder, elma, nardan.
İlkbaharla sonbaharı,
İkiz doğurmuş anası,
Güzelliğe yarışıyor,
Bayrakta çifte slalom,
Start almış Uludağ’dan,
Ulu dağ ulu güzellik.
Gönüller dolu güzellik.
Kilimli yi, Karagöl’ü,
Su uçtu şelalesini,
Bakacaktan seyreyledik.
Girdim şehre Nilüfer’den,
Koyuldum şehri gezmeye,
Çıkıp baktım Tophane’ye,
Asırlar var, mekân olmuş,
Bu türbe Orhan Gazi’ye,
Osmanlının Temel taşı,
Bu şehir gaziler şehri,
Bu şehir boyalı yazma.
Bursa’yı yaz, tarih yazma.
V
Ulu cami’ye gelip gezdim.
Manevi bir hazza erdim.
Gökte Hacivat’ın ruhuna,
Fatihayla selam verdim.
Yeşil cami, emir sultan,
Kapalı çarşı, ipek han,
Koza han, İvaz Paşa han,
Bedesten, Fidan, Geyve han,
Nice huzur dolu mekân,
Gezdik akıp gitti zaman.
Saymakla bitmez Bursa’dan,
İpek handa içtiğim çaydan,
Damağımda ki tadından,
Söz ederim ben her zaman.
Irgandı köprüsü destan,
Pazar kurulu bedesten,
Dalgalanır ipek fistan,
Hem sarısı,hem esmeri,
Güzelliği hep doğuştan.
Gözlerime fer doluyor.

VI
Yıldırım pas geçilmezdi,
Güzellikler seçilmezdi.
Yıldırım park güzel olmuş,
Ahmet Taner Kışlalı’ya,
Güzel bir hatıra olmuş.
Yıldırım Beyazit cami,
Her adım tarih kokuyor.
Zaman tüneline girdim.
Tarihe götürdü beni,
Cumalı Kızık tanıdık,
Dizilerde çok izledik,
Kınalı karla ağladık,
Yoğun, nostalji yaşadık.
VII
Çelebi gibi gezersin,
Gördüğüne şiir yazarsın,
Şair mi oldun? Süleyman.
Senden önce buralardan,
Gelip geçti, kaç Süleyman,
Bari önce çırak olsan,
Üstatlarından el alsan,
İlhamın hep güçlü olsun,
Olacaksın, olacaksın,
Usta şair olacaksın.

Süleyman Bektaş(Çağdaşi)