Dalmışım, uyuya kalmışım.
Bir gemi yanaştı limana.
“Hasret” diyorlardı adına.
Bindim gemiye dalgalar arasında,
Açıldık Hasret’le mutluluk deryasına.
Ortasındayım,
Mavi denizin tam ortasında,
Ansızın çıktı, deli bir fırtına.
Bir o yana bir bu yana sallandık, olduk alabora.
Elimden dümen düşüyor,
“Hasret” almış başını gidiyor,
Bayılmışım, çarpmışım kıyılara…
Açtığımda gözlerimi… Allah’ım! O da ne?
Sen, sen, evet sen!
Giyinmişsin ipek bir gelinlik.
Güneş gibi parlıyordu,
Başındaki altın kurdele,
Saçlarındaki mavi derinlik...
Gözlerin sanki elmas, dişlerin inci,
Koşuşundan belliydi kavuşmanın sevinci…
Sarıldım, sarıldım sana ölesiye!
Ayrılmak istemedi bedenim senden,
Bir kırmızı, iki beyaz gül kokladım aşk bahçenden...
Derken günün birinde,
İki kızım bir oğlum oluyor senden,
Tam uçuyorduk ki, o an ikimiz de sevinçten.
Bir ses, evet bir ses!
“Uyan ey deli oğlum uyan!
Bak öğle oluyor zaman! ”
Açtım gözlerimi, bakıyordum etrafıma aval aval.
Seni arıyordum yanımda.
Annem, şaşkın başucumda:
“Uyan, ey deli oğlum uyan!
Kahvaltıya seni bekliyor baban.”
Uyandım sevgilim!
Anladım ki bütün bunlar bir rüya, bir hayalmiş.
Yine kızacaksın bana!
Çok hayalcisin diyeceksin biliyorum.
Biliyorum ama sen de bil şunu:
Bu benim için rüya değil, hayal değil, gerçek!
Seninle evlenmek istiyorum!
Sen de istersen “mavi mutluluk” olacak gerçek…
İğne… … … … … … … … … … … … … … …122
İsmail SağırKayıt Tarihi : 17.2.2009 22:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
namık cem
KALEMİN YÜREĞİN DERT GÖRMESİN USTAAAA
Kaleminiz daim olsun tebrikler
TÜM YORUMLAR (17)