Unutmaz bu millet, bu zulümâtı
Kalbinden içeri saldı şehidim
Amennâ, öğrendik sende memâtı
Diriydi yürekler, soldu şehidim
Marmara maviyse, gönlümüz siyah
Tabutun omuzlar üstünde seyyah
Yürekler bîçâre, yürekler evvah
Yürekler târumar, oldu şehidim
Ağladı arkandan öksüz bir hazal
Dalında durmadı bir tâne gazel
Hiç kimse ölmedi, sen gibi güzel
Ne yerin, ne ardın doldu şehidim
Dön artık evine, baban çağırdı
Bir ana “Furkan’ım” diye bağırdı
Ciğer parça parça, kulak sağırdı
Bir ümmet mâteme daldı şehidim
Ne arşın sonu var, ne arzın dibi
Ne de bir makâm var, şehâdet gibi
Sevdânın vefânın, biziz sâhibi
Hasretin semâyı deldi şehidim
Cevdet’ler Necdet’ler ölür sandılar
Aşkı küçümseyip, akla kandılar
Kanlı bir hummâya yakalandılar
Gerçekte kalpleri öldü şehidim
Aydınlık boy verdi, zifir boğuldu
Sanma ki başımız yere eğildi
Yükseldi heybetin, arşa dağıldı
Semâda yerini aldı şehidim
Sen nefsin çektiği, en güzel çile
İmrenir hâline, sâlihler bile
Şehidler serveri Hüseyin ile
İsmin gönüllerde kaldı şehidim
Muş - 08.09.2010
Ayhan Yavuz AçıkgözKayıt Tarihi : 14.9.2010 13:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!