Mavi Kolye2 Şiiri - Serhat Çalışkan

Serhat Çalışkan
283

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Mavi Kolye2

Önünde duran deftere son birkez,baktı,boş açıp,boş kapatmak istemedi.
Şu kadar karalayabildi;
Sana bir şiir yazmak istedim,olmadı yapamadım.Neden biliyormusun?
Aklıma senden başka birşey gelmedi.

Koltuktan kalktı,uyuşan bacağını rahatlatmak için sağa sola bir iki adım attı,neden sonra merdivenlere yönelip,dükkanın alt katına indi.Masayı,defteri öylece bıraktı.
Alt kata indiğinde,adımlarını sayıyor,yer döşemelerinin çizgilerine basmamaya çalışarak bir ileri bir geri yürüyordu.Raflardaki mallara gözü takılyor,boyalar,fırçalar,temizlik malzemeleri,.Gözlerini biraz yukarı kaldırıyor,florasan,televizyon,çıkış kapısının kırık üst camı sırayla beynini meşgul adiyor ama hiçbiri sıkıntısını almıyordu.Ne yazacağı konusunda fikir vermiyordu.
Dükkanın çıkışına doğru yürüdü,eşiğe bastı,kapıyı çekip,çıkıp gitmek istedi,vazgeçti.Henüz dükkanı kapatmak için erkendi,Hasan'ıda erken yollamıştı bugün.gerimi çağırsaydı.olmazdı,ayıp olurdu.nasılda sevinmişti.Bayram alış verişine çıkmak için hem izin,hem para vermişti Hasana,şimdi arayıp gel demek,...
Kapının önünde dikilmiş,yolu seyrediyordu.Boş boş bakıyordu,ilerde,Görükle girişinde çalışma vardı.İzmir yoluna bağlantı yapılıyordu.İş makinalarının,kamyonların gürültüsüne ara sıra taş ustalarının tiz çığlıkları ekleniyordu.
Ahmeeeet,Ahmeeeet!
hoooop,
Taş yolayın uleyn,bitttiii
Geliyoooo

Ahmet taşları yollayacak,ordaki usta adı herneyse,osman,murat,taşları birbirine ekleyerek şeridi çekicek,sonra iki yanına kumu,çakılı sericekler,sonra silindir çakılı ezicek,en son zifti döküpyolu tamamlayacaklardı,Görükleyi,İzmire bağlayan yolu.Fakülteyi dolaşmak zorunda kalmadan ver elini İzmir.

Peki Orhanın gönlünü İzmire bağlayan yolu kim düzeltecekti?
Kaç taş ustası çalışsa,kaç silindir geçse Mavinin kapattığı yol açılırdı.Buna iş makinalarının gücü yetermiydi? Mavinin gönlü kaç şeride ayrılıyordu,Orhan ters şeridemi girmişti? Niye ona yaklaşmaya çalıştıkça uzaklaşıyordu,oysa sadece Maviye çıkan bir yol olmalıydı.
Nerden girmişti bu labirente,çıkışı bulamıyordu,çıkışı bir bulsa baştan başlıycaktı.Küçükken oynadığı labiren oyunu geliyordu aklına,tavşan havuca ulaşmak için hangi yoldan gitmeli,beş altı farklı yılan yolu,tavşan dolanıp dursun.havuç orda çürüyene kadar...........
Levhada yoktu,yolu gösterecek,MAVİ az ilerde ----->
MAVİYİ geçtin
Temelin fıkrası geldi aklına,
Temel oyobüs şöförü,Dursun muavin dursun anons yaparya hani,
''tikkat sayın yolcularımız yarım saat yemek ve ihtiyaç molası vereceğimiz,Şen ocak dinlenme tesislerini,geçmiş bulunmaktayuz! ''

Orhanda,Maviyi geçmişmiydi yoksa?

Kendi kendine aklına gelen fıkraya ve Maviyle olan karmaşık ilişkisine sırıtırken,aslında sinirden kafasını boya kovalarına daldırıp boğulmak istiyordu.Ama buna gerek yoktu,zaten MAvi bir intiharı yaşamıyormuydu,nefes alıp vermeyi kesse ne değişecekti.Şu an,fotosentezde değilmiydi zaten.Mavi onu suni bir teneffüs kadar yalnız bırakmamışmıydı.

devam edecek.......

Serhat Çalışkan
Kayıt Tarihi : 21.10.2006 15:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Serhat Çalışkan