Giyinmiş,çıkmak üzereyken çalan zil,biraz olsun hüznünü almıştı.Saat dokuzu biraz geçiyordu,bu saatte akrabalardan birinin gelmesi zordu.Çünkü en yakın akrabaları,bursanın merkezindeydi.Ya abileriydi gelenler,yada............
Tahmin edeceğine kapıyı açta öğren diye geçirdi içinden.Açtığı kapının önünde bir grup çocuk gülüşüyordu.
İçlerinden yaşı biraz daha konuşmaya müsait olan tombul suratlı bir kız çocuğu
---iyi bayramlar amca,
Çok sevinmişti Orhan.
---Vaaay cünyırlar,hoş geldiniz
Elini öpmek için hamle yapan,çok çok üç yaşında olan erkek çocuğu kucağına aldı.
--Dur ulen canavar,daha okadar yaşlanmadık.adın ne senin?
--buut
--Buuut ne oğlum
Diğer kız çocuğu sanki ondan iyi konuşuyomuş gibi
-----Vay ya bulut Melisi seviyoy
Orhana gırgır çıkmıştı sabah sabah
--Eee Melis,Bulutu sevmiyomu
--A a Melis tolgayı seviyoy
--Tolga olduğu şişinmesinden belli olan,sarı saçlı,yeşil gözlü ufaklığa baktı Orhan
--E tolgada Melisi sevsin ozaman
Lafa busefer,Tolga,Melis,Bulut ve tercümanlık yapan şiiman kız çocuğunun arkasında mahsun mahsun duran kırmızı montuyla tam bir dometesi andıran biraz daha aceleci davranmak istediği herhalinden belli olan küçük kız girdi
--Yaaa amza,hadi bize para ver,sok yere gitcez taa
Orhanın aklına kendi çocukluğu geldi,Bayramlaşmak için kapılarına dayandıkları evlerden,şeker verenlere acayip sinir olurdu çocukken.şekerleri alırlar evden uzaklaşınca o çocuk kelimelerle küfrederlerdi ev sahibine.
Ben şimdi bunlara şeker versem küfrü yerimen iyisi biraz bozuk para verip kurtulmak dedi içinden.
Mutfağa girdi,içine bozuk para attıkları,kavanoza elini daldırdı,bir avuç para aldı,geldi
--Tek sıra olun bakıyim
Neden sonra vazgeçti,kızdı kendine,ne tek sırası,vereceğin bi fitre,titre allah titre,bi şeker parası vercen istersen bide eğitime tabi tutsaydın.gelişi güzel dağıttı elindeki bozuk paraları çocuklara,
---Selocanlar sizin benden çok paranız oldu hadi bakayım.ne alcanız paranızla
Çocuklardan biri sevmemişti bu soruyu
---Sanane oğğlum
Doğruya sanane,ne alırsa alır çocuk.
kapattı kapıyı,gitti çocuklar,sehpanın üzerinden,sigarasıyla,telefonunu aldı çıktı
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Akşam üstü artık bayramlaşmadığı,akraba eş dost arkadaş kalmamış,kendini biraz dinlenip,iki çay içmek için amcasının kahvesine atmıştı.Kahvenin garsonu Tahsin severdi Orhanı.Onu görünce birazda darılmış bir ses tonuyla
--Galbimi gırdın Oran abi,nerdesin yaavu.Sabah beri seni bekliyom
---Hayırdır tahsin beni niye bekliyon
---Bayramlaşcaz ya abi
Sarıldı tahsine tokalaşıp öpüştüler
---Ya kusura bakma kardeşim benim.bursaya indim,amcaları filan gördüm anca
---Takılıyom abicim,çay içelimmi
---Tabi tabii,öldüm valla,bi çaya,bi sigaraya fitim.
Tahsinle çayları yudumlarken,derin bir sohbete dalmışlardı.Tahsin ailesinin yanına gidemediği için üzgün olduğundan,ama kahveyi bırakacak kimse olmadığından,babasının,annesinin kızmalarından bahsetmişti,aslında giderdide,okuldan atılıp kahvede çalışmaya başladığını ailesine söyleyemiyordu Uludağ ünüversitesinde okuyordu,kısa süre önce.Sebebini söylemiyordu niye atıldığının ama,büyük ihtimal sorun paraydı.
Orhan daha oturacaktı kahvede,tabi eğer abisi telefon açıp eve çağırmasaydı.Abileri,Orhanı dalgın ve sıkıntılı görmüşler,insanların yanında soramamışlardı.Konuşmaya çağırıyorlardı.Bu Orhanında hoşuna gitmişti,çünki sadece abilerine herşeyi anlatabiliyordu Orhan.
devam edecek..................
Serhat ÇalışkanKayıt Tarihi : 27.10.2006 15:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serhat Çalışkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/27/mavi-kolye-9.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!