Dayısı,Orhanında tahmin ettiği gibi sadece yeğenlerini görmeye onlarla hasret gidermeye gelmemişti,zaten yarım ağız konuşmalarından öyle çokta aman aman bir hasret çekmediği belli oluyordu.Yemek masasından kalkıp çaylarını yudumlarken beş on dakika Erzurumdaki diğer akrabalarının durumlarından bahsetmiş sonra lafı öyle böyle Orhanın annesine,amcasının bıraktığı tarlaya getirmişti.Evet Orhanın annesine amcasından bir tarla bırakılmıştı ve bunu tam dokuz yıl gizlemişlerdi.Çok zor olmamıştı gizlemeleri,çünki Orhanın annesi öleli yedi yıl olmuştu,ve zaten mirasta kendisi ölmeden iki yıl önce bırakılmıştı.Tarlanın bir kısmına dayısının çocukları bir ahır yapmışlar,bir ev kondurmuşlar,kalan kısmınada patates ekmişlerdi.Şimdi yaklaşık yedi sekiz yıldır ekilip,biçilen,içinde hayvan beslenen bu arazinin tapusu verilecekti,ve tapu doğal olarak arazinin resmi sahibini arıyordu.Tabii bu durumda Orhanın dayısı,ve çocukları annesinin mirasçıları olarak Orhan ve ağabeylerinden vekalet almak istiyorlardı.Yani nasılsa siz artık gelip orda oturmazsınız.çorak tarla parada etmiyor en iyisi bize verin vekaleti,düzenimiz bozulmasın,diyorlardı.Dayısı bunun için gelmişti,Rahatsızlığı yüzüne vuran Orhana sanki Erzuruma gitmesinden bir sıkıntısı varmış gibi bir ses tonuyla
--Yeğenim taa oraya gelmene gerek yok.Gidah yarın burda notere,bene umumi vecaleti ver,ben şahmettinin üstüne yapim tarlayi.Haa ama ağabeyincilde razi olacah,onlari sen razi edersin daa.
Orhan uyuz olmuştu bikere ve terslik yapmak istiyordu
--Dayı iyide ben tarlamı niye size veriyorum.gelip satarım,üçbeş kuruş eder heralde,dükkanımın çapını büyültürüm
--Oğul hayhay para etsede satsan,para etmirki,çoh çoh igirmi milyar verürler.Ben verim sene para.
--Niye kaçyıldır haber vermedin,ben hastanelere para yetiştircem diye dilenci oldum.Satar anamı baktırırdım.
--Ne bilimki Yaşar oğarten heste.Demadızkı
--Sormadınki
--Ey şinci ne diyersin,kaç sene oldi anan öleli
--Vermiyom dayı.Değilmiki benim yasal hakkım gelip alıcam tarlamı,satıcam,satamazsam birine vekalet vercem benim yerime eksin biçsin senede göndersin benim payımı
--Ula bu uşah deli bilersin,almirler diyerim o cine diyer saterim.Ben alim işte.Verim sana on lira
--On milyar
--Heee
--Yok dayı yaa,on milyara tarlamı satılır.dursun belki ilerde değerlenir
--Ey bende oni diyerim,Bize bırah ilerde pahalanırsa yine verah sana bişeler
--Durması için size vermeme gerek yok,anlaşma yaparız noterde,her sene beş milyar yatırırsın bankaya,ilerde satmak istersem satarım.
Dayısı beğenmemişti bu teklifi
--Kira ödiyecem sana hee
--Evet
--Ben orya otuz milyar harcamışim,dam yapmişim,ev yapmişim,sen ne yaptında kira istiyon
--Benmi dedim sana benim arazime ev yap diye,ozaman makul bişey söylersin sana satarım
--E de bağah ne istersin
--Burdan ne söyliyim,gelip görmem lazım,hele gelip üstüme alayım,sonra anlaşabilirsek satarım.
Dayısı Orhanın sert tutumu karşısında şaşırmıştı,halbuki o nasılsa yeğenim hemen verir vekaleti diye düşünmüştü,çünki aslında Orhanı tanıyanlar,Orhanın babasını tanıyanlar asla böyle ucuz hesaplarla işi olmayacağını bilirdi.Hiç ekmeyeceği bir tarlayı,üstelik öyle ahım şahım bir parada etmeyen bir yeri almazdı Orhan dayısından,almazdıda dayısı bir kez olsun telefon açıp bura sana,abilerine kaldı,gelin alın,yada verin ekeyim biçeyim deseydi.Yedi yıl yetim hakkı yemiş bir adam,şimdi bir karış sakalıyla hacı görüntüsü verdiği çehresini Orhana ancak yeme faslı bittiği için gösteriyordu.Yani eğer tapu sormasa,belediye sormasa bura kimin diye belki elli yıl daha haber vermeyeceklerdi.Bu ne kadar mide bulandırıcı bir durumdu.Dünya malı insanları nasılda esir alıyordu,bir karış çorak toprak,yedi yıl selam esirgetiyordu dayı yeğenede,yedi yıl sonra ilk buluşmaları yine o çorak tarla için oluyordu.Utanıyordu kendinden böyle bir hayatı yaşamak zorunda olduğu için,Oysa bir kez arasalar selam verseler,Erzurumdan bir kilo civil peynir gönderseler,bir bayram kart atsalar,birkez gel yaylaya çıkalım deseler,Orhan bütün Erzurumu bağışlardı onlara,Ama şimdi iş inada ve sevgisiz bir anlaşmanın iğrenç raconunda oynanması gerektiği gibi oynanmaya gelmişti,ve Orhan oyunu kuralına göre oynayacaktı.
devam edecek
Serhat ÇalışkanKayıt Tarihi : 29.11.2006 15:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!