O gün,uzun zamandır ihmal ettiği dükkana biraz erken gitmişti.Hasanı bile ihmal etmişti kaçgündür,dükkana giderken pastaneden börek almıştı.Amacı günlerdir pek alakadar olamadığı Hasanla kahvaltı yapıp problemleri,gelişmeleri dinlemekti.Dükkana girer girmez yazar kasaya rulo takmaya çalışan Hasana
--Bırak Hasan,ben takarım.Gel bi kahvaltı yapalım,iki çay söyleyelim.
--Olur orhan abi ben söylüyorum çayları
Hasan çayları söyledi,birkaç dakika sonra çaylar geldi,o zamana kadar ruloyuda takmıştı,sanki büyük bir iş becermiş gibi kasıla kasıla
--Ohbe sabah beri uğraşıyorum,heleşükür taktım
--Ne o Hasan,bi rulo seni niye bukadar uğraştırdı?
--Ya,bırak abi ruloyu,sen nasılsın.Bir problemmi var,kaç gündür gelip hemen çıkıyon.Bu gün burdasın değilmi?
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman