O gün,uzun zamandır ihmal ettiği dükkana biraz erken gitmişti.Hasanı bile ihmal etmişti kaçgündür,dükkana giderken pastaneden börek almıştı.Amacı günlerdir pek alakadar olamadığı Hasanla kahvaltı yapıp problemleri,gelişmeleri dinlemekti.Dükkana girer girmez yazar kasaya rulo takmaya çalışan Hasana
--Bırak Hasan,ben takarım.Gel bi kahvaltı yapalım,iki çay söyleyelim.
--Olur orhan abi ben söylüyorum çayları
Hasan çayları söyledi,birkaç dakika sonra çaylar geldi,o zamana kadar ruloyuda takmıştı,sanki büyük bir iş becermiş gibi kasıla kasıla
--Ohbe sabah beri uğraşıyorum,heleşükür taktım
--Ne o Hasan,bi rulo seni niye bukadar uğraştırdı?
--Ya,bırak abi ruloyu,sen nasılsın.Bir problemmi var,kaç gündür gelip hemen çıkıyon.Bu gün burdasın değilmi?
--Yavaş be oğlum,hangisini cevaplayacağımı şaşırdım.beni merak etme iyiyim,problem zaten hep var,bugün burdamıyım,ona bişey diyemem,çünkü nerde olmam gerektiğini bilemiyorum
--Nasıl yani abi,niye böyle oluyo,eskiden ne güzel beraber takılırdık,edebiyattan,sanattan,tarihten,siyasetten tartışırdık,şu romana başlayalı hayattan koptun.
Orhan iç geçirdi,derin derin nefes aldıktan sonra,elindeki böreği masaya bırakıp,sigarasına davrandı,bitane yaktı,derin bir nefes çekip geriye yaslandı
---Ahhh Hasan ahh,romana başlayınca hayattan kopmadım,hayattan kopunca romana başladım.Bir boyacı için belki biraz fazla geyik işlerle uğraşıyorum ama,o romanda olmasa o koptuğum hayat tamamen biter,şimdi hiç olmazsa belki hayata dönerim diye ümidim var,roman biterse ümidimde biter.
--Yapma be abi,üzme bizi,ben beraber idda oynadığım,bira içtiğim,disko bar gezdiğim orhan abiyi seviyodum,böyle asık suratlı Orhan abi hiç çekilmiyo
--Çekmek zorunda değilsin Hasancım,istersen kendine başka bir iş bulabilirsin.Hem bu aralar dükkanı kapatmayı düşünüyorum,sen yavaştan kendini hazırla,sonra bana küsme.
--Abi dükkanı niye kapatıyosun
--Malları toptan birine verip,İzmire gideceğim.
--Okızın yanınamı abi?
Orhan bu soruya evet demek için dünyayı verirdi ama...
--Hayır Hasan,okızın yanına değil.Okız beni yanına çağırmadıki,konuşmuyo bile benimle.
--E ozaman
--İzmirde biraz kafa dinlicem,Çandarlıya gidip biraz dernekle,filan uğraşıcam,Bi tiyatro projemiz var.Bide Çandarlıda büyük bi kooperatifin boyasını aldım
--Abi benide götürsene
--Okul
--Ya ben bikaç gün takılır dönerim
--Dur bakalım,ekibi kuralım,olur,niye olmasın
Orhanla,Hasan tam faturaları kontrol edip,hesap kitap işlerine dalacakları sırada,Orhanın daha önce bir kez duyduğu O muhteşem ses yine dolduruyordu dükkanı
---Pardoon! ben yine geldim
Orhan kapıya doğru baktığında sesin sahibini doğru tahmin ettiğine sevinmişti
--Hoş geldiniz,Nebiye hanım
--Aa adımı unutmamışsın
--Unutulucak gibi bir adınız yok,hoş bi adınız var,sizin adınızı duyunca,yada telaffuz edince insanın hediye alası geliyor.Nebiye,hediye
--Hahahahaha,alemsiniz ya
--Ne için gelmiştiniz,nasıl yardımcı olalım
--Şu kapı göbeği vardı ya,
-EEE
--O, yine olmadı,araya bayram girdi,memleketten yeni geldim.
--Erkek arkadaşnız takamadı galiba
--Yok ya zaten takmak nasip olmadı ayrıldık,siz gelip takarmısınız diyecektim.
--Tabii takarız,eviniz nerde
--Fazla uzak değil,hemen şurda,beş dakkaya gideriz
devam edecek.............
Serhat ÇalışkanKayıt Tarihi : 16.11.2006 15:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!