Mavi Kolye 13 Şiiri - Serhat Çalışkan

Hüzün hiç bukadar yakışmamıştı onun üzerine,en dost ağlamalarda bile sinsi bir espiri gelir,tecavüz ederdi kederine.Onu sürekli,acayip espiriler yapan,girdiği ortamı neşelendiren biri olarak tanıyan,ve belkide onun bu halini seven yakınları,bu asık suratlı,düşünceli adamı kabullenemiyorlardı.
Orhan maça gidiyoruz ''oynamam''
Orhan doğum günü partisi var''gelmem''
Orhan kaybolma,aleme gidicez ''içmem''
Demek çok gülenlerin,ağlamalarıda,kahkahaları kadar uzun ve sıkıcı oluyordu.

O sabah artık bayramdan çıkıp,sair günlere geri dönüldüğünü,akşamdan kurduğu saatin,sinir bozucu gürültüsünden anlamıştı.Yatağından çıkıp üzerini giyinirken,evde kendisi dışındakilerin henüz uyanmadığını farketti,Çayı koyup uyandırmayı düşündü,neden sonra vazgeçti.Canı kahvaltı yapmak istemiyordu,
Sessizce kapıdan çıkmış,bir yandan hızlı hızlı merdivenleri inerken,diğer taraftan ceketinin ceplerini düzeltiyordu,Öylesine aceleci ve dikkatsiz iniyorduki merdivenlerden ses vermese,çiğneyip geçecekti Deryayı.
--Günaydın Orhan
Derya komşularının kızıydı,üç yıldır ünüversiteye hazırlanıyor,bir türlü istediği bölüme giremiyordu,ama bıkıp usanmadan devam ediyordu sınavlara girmeye.
--Günaydın Derya,nasılsın.?
Orhan görükleye ilk geldiği yıl deryayla kısa süreli bir birliktelikleri olmuştu. Daha sonra siyasi fikirleri bu iki gencin birlikte birşeyler yapamayacaklarını anlamalarını sağlamış,ve bir yaşanılası sevda,saçma idoolojilere kurban olmuştu.Fakat onlar dostluklarını bozmamışlar,seviyeli ve saygılı bir arkadaşlığı aşka tercih etmişlerdi,ve şu an ikiside buna pişman değildi.Derya bir radyoda çalışıyordu,ara sıra hazırlayacağı konuları Orhana gösterir,ondan fikir alırdı,Orhanda ona yazdığı şiirleri okutur,onayını almaya çalışırdı.
---Orhan sabah sabah abes olacak belki ama bişey sorabilirmiyim
--Tabii sorabilirsin
--Radyoda bir program yapıyorum
--Biliyorum
-Bu günkü konum,ıssız bir adaya düşseniz yanınza alacağınız üç şey
--Derya bu nebiçim konu,
--Niye
--Lise defterlerinde kalmadımı osoru,ve o soruya verilecek en masum cevaplar
---Niye,sadece liselilermi ıssız adaya düşebilir,misal sen düşsen ne alırsın?
Orhan içinden'' ben zaten ıssız bir adadayım,sen kendini varmı sanıyosun.Şu an benimle konuşurken, aslında benim seni dinlemediğimi çıkardığın seslerin kulağımı tırmalamaktan başka işe yaramadığını sana söylesem kimbilr nasıl kızarsın bana.Öylesine ıssızki yüreğim,evrendeki hiç bir yer yüreğimin sessizliği kadar ıssız olamaz''
--Ben
--Evet sen
--Ben ıssız bir adaya düşsem,yanıma birşey almam.Çünkü hiç kimse evden ıssız bir adaya düşeyim diye çıkmaz,hani derdik ya okul yıllarımızda
Yiyecek,içecek,ve sevdeiğim
Kalem,defter bide O
Yani bu üç şeyden biri herkes için mutlaka ama mutlaka ' o' olurdu ya
Ben hiç böyle düşünmedim,Hiçbir O' yu ıssız bir adada sadece kendime mahkum edecek kadar bencil olamadım ben,belkide bu yüzden sevip sevip ayrılmalarım,ve yaşayamadığım egoistliklerimin gayrı meşru çocuğu oldu şiirlerim.
Kaldıki,dedim ya bu planlanamazki,Dünya üzerindeki hiç kimse eğer ıssız bir adaya düşerse (ki sadece kendisi bile o adayı ıssız olmaktan çıkarır,kaldıki birini alınca iki kişinin olduğu bir ada çok çok dokuz ay ıssız kalır,sonra bir bebek ağlaması o adayı dünyanın en gürültülü yeri haline getirir) yanında alacaklarını seçemez,alabileceği daha doğrusu kendisiyle gidecek olan şeyler bellidir.Oüç şey hep seninledir,
Hatıraların,kalbin,aklın
Hatıraların seni hayata bağlar,
Kalbin umudunu yitirmemeni sağlar,
Aklın o aptal adadan biran önce kurtulmana yardımcı olur.
Ben şu anda ıssız bir adadayım zaten
Kalbimle umudumu besliyorum,
Hatıralarımla sevgimi büyütüyorum
Aklımla dönmesi için yapmam gerekenleri düşünecektim ama,aklım onda kaldı şimdilik işlevini yapamıyor.

Derya sorup soracağına pişman olmuştu,kendisini merdivenin başında bırakıp,hızlı hızlı inen Orhana seslendi
---Orhaan
inmeye devam ederek cevap verdi
--Efendim derya
--aklın için bişey yapamam ama kalbini kaybetmemen için dua edeceğim,sende hatıralarına sahip çık olurmu.................

devam edecek.....