Abilerinin evine vardığında,pekte alışık olmadığı bir durumla karşılaşmıştı.
Küçük abisi yemek masasının üzerine çilingir sofrasını kurmuş,büyük abiside dolaptan buz çıkarmaya çalışıyordu.anahtar kapının üzerinde olduğu için kapıyı çalmadan girmişti içeri.Orhanın geldiğini abisi İdris diğer abisini işaret ederek
-----Ya oğlum,gelde çıkar şu buzu,buna kalırsak sabaha kadar bekleriz.
Gıyasettin kendisine laf atan idrise hemen cevap verdi
--Ya ne yapayım,arkadaş çıkmıyo işte.sana dedim bunu biraz kapatalım diye.
Orhan abisinin elinden buz kalıbını alıp,mutfak tezgahına ters kapattı,arkasına bıçağın sapıyla bir iki vurunca,buzlar tezgaha döküldü.
--Al abi bukadar basit,bi saattir ne yapıyosun anlamadımki.
Masaya geçtiller.İdris servisi yapmaya başlarken,
--Koy bakalım bi kaset şuna,havamızı bulalım
--Ne koyayım?
---Oğlun ne koycan,biz üçümüz bi araya gelince ne dinleriz,ne söyleriz
Orhan kalktı,cd leri biraz kurcaladıktan sonra,birini seçti koydu
---Hani benim sevincim nerde,bilyelerim topacım
İdris devam etti
----kiraz ağacında yırtılan gömleğim,çaldılar çocukluğumu habersiz
beraber
-----Penceresiz kaldım anne,penceresiz kaldım anne,uçurtmam tel örgülere takıldı...................
şarkıyı bitirene kadar susmadılar,şarkı bitipte,cd diğer şarkıya geçince İdris aldı lafı
--Orhan bi problemmi var abim
--yoo
--E madem yo ne bu hal oğlum
--Ne var abi halimde
--Herkese ters davranıyomuşun,millet hayırdır abi Orhan niye bu kadar tersliyo bizi,bişeymi yaptık diyolar.
--Kimseye bişey yaptığım yok abi,sıkkınım biraz,ha bire soru sormasınlar onlarda
--Niye sıkkınsın,anlat abim,biz kardeşiz.Dükkandamı problem var,işlerdemi
---Yok abi dükkan idare ediyo,çok şükür,benim sıkıntım maddesel değil
--Ne ozaman,bursadanmı sıkıldın.Sıkıldıysan git biraz takıl izmirde,dükkana üç beş gün bakarım ben.seni sarmadı burası biliyorum ben.
--Bursadan değil abi hayattan sıkıldım,
O ana kadar lafa hiç girmeyen büyük abisi kızdı Orhana
--Ne demek hayattan sıkıldım,söyleyemediğin bişeymi var oğlum,kıredi kartı borcu filan,
--Yok be abi ne kredi kartı,allahaşkına.borçtan sıkılırmıyım ben.
--E söyle.Nedir ozaman.
sustular uzun uzun sustular.kadehlerin biri doldu biri boşaldı,Abileri Orhanın birkaç duble içmeden açılmıyacağını biliyorlardı,ısrar etmediler,çalan şarkıyı mırıldanıyordu hepsi,ancak kendi duyabileceği sesle.
Orhan elinde duran bardağı abisine doğru tutup
----Abi bu şimdi ne işe yarıyo
--Ney rakımı
--HII rakı,ne işe yarıyo,biz bunu içiyoz ya ne oluyo,
--Rahatlıyoz oğlum,muhabbet oluyo,allah allah sanki ilk defa içiyomuş gibi.
--Ben rahatlayamıyorum abi,bu rakı bana hiç bir rahatlık vermiyo.aksine dahada geriyo beni,kendimi sevmiyorum bunu içerken
--İstersen içmeyelim,biz sen açılasın,anlatasın diye hazırlıdık,yoksa içesimiz yoktu zaten
--Abi boşverin,ben açılmıyayım,şimdi yine sabahı buluruz,sen beni ikna etmeye çalışcan,ben yok dicem,abim paso maceralarını anlatıcak
İdris anlamıştı Orhanın sıkıntısını,sanki bilmiyormuşda,emin olmaya çalışıyormuş gibi bir ağızla
--Sakın kız meselesi
--Ne?
--Kız meselesi diyorum,doğru değilmi.yine kime taktın kafayı
--İyi abi ha,sanki hergün başka birine takıyomuşuz gibi.
--Lan yok oğlum yani kim diyorum,
--Abi boşver be başka şeyler konuşalım,bu ortamda konuşulcak mevzuu değil
Israr etmedi abileri,Orhan gerçekten konuşmak istememişti,bunu anlamışlardı.Lafı başka mevzulardan açtılar,galatasaraydan,fenerden,askerlik anılarından,bahsettiler.Orhan şiir kitabını hazırladığından bahsetti,İdris maliyetine yardım edeceğine söz verdi,
Sabaha kadar sürecekti muhabbet,Eğer Orhan kalmak isteseydi.Ama Orhan henüz fazla geç olmadan eve gitmek,yalnız kalmak,hafif çakır keyif olamanın verdiği rahatlıkla Romanına devam etmek istiyordu.Hazır kafası güzelken,bir kaç sayfa yazsa iyi olacaktı,hem oldukça dolmuştu,şimdi tam Mavi düşler kurulacak zamandı,Şimdi rakıyı bırakıp sarhoşluğa birazda mavinin hayalini içerek devam etmek istiyordu.Sigarada içmiyordu,büyük abisinin yanında o yüzden içki gitmiyordu zaten.
Orhan abilerinin evinden çıkıp,kendi evine geldiğinde saat 23:20 olmuştu.
Saatlerce oturmasına rağmen idrise bir şey anlatmamış olmasına kendisde şaşırmıştı.demekki henüz umutsuz değildi,demekki hala Maviyi bekliyordu.DEmekki Mavinin üzerinden çok geçmemişti daha.Mavi onu aramayalı tam iki hafta olmuştu.ama sanki iki yıl olmuş gibi özlemişti onun sesini,yinede her iki haftayı iki yıl gibi geçirecek olmasına rağmen yüreğinin derinliklerinden bir ses pes etme,dönecek,arayacak,diyordu.Sadece bu ümit için bile yaşamaya değerdi,ve umudunu yitirene kadar yaşamak istiyordu,Masmavi bir hayatı yaşamak,,,
devam edecek............
Serhat ÇalışkanKayıt Tarihi : 27.10.2006 18:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serhat Çalışkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/27/mavi-kolye-10.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!