Mavi Hayal Kulübesindeki Gerçek Karanlık

İbrahim Karataş
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Mavi Hayal Kulübesindeki Gerçek Karanlık

Yeşil düzlüklerin ortasında
Göğe başkaldırmış puslu bir tepe
Karmaşık yollarla sarmalanmış
İç içe kayalardan çıkmış
En gri bulutlardan
Daha gri bir tepe
Başında bir taç gibi
Küçük bir kulübe
İçinde rüyalarla bezenmiş
Nice hayallere gebe
Duvarlar son derece kara
Derin ve beyaz çizgilerle
Tavan bile kapkara
Ortasındaki beyaz bir ampulle
Tozlu sandalye tünemiş
Parlak sarı masaya
Kitaplar kalınlaşmış
Kırık kalemli kutuya
Perdeler yer yer sık
Kimi bölgesi ise boş
Bir güneşten gelir ışık
Bir pencere ise çok loş
Çalar pencereden rüzgarın ıslığı
Kapı pencere titreşirken
Görünce rüya kalabalığı
Dağın rüzgarı keskin eserken
Kaçak kırmızı halılar
Tavanın kara gözlerinde bitmiş
Gök mavisi bir ayna
Diğer aynaya gezmeye gelmiş
Çalar saat tik-tak, tik-tak...
Engin ve derin bir dünya gibi
Düşünürken su dolu bardak
Kalbi kırık insan gibi
Ateş duvarları yakarken
Mavi bir hayal eser kulübede
Tozsuz bir ip gezerken
Bir çığlık öter sinede,
intiharın eşiğinde
Kulübenin kapısı açılır
Rüyalar dalar boşluğa
Bulutlar panikle dağılır
Beyaz ümit de karanlığa...
Kaybolurken bir şüphe
Kararlı kayalar ucunda
Parçalanırken bir tüy bile
Kararır mı göz bu yaşta?
Onsekiz yıldız ile
Göz kırptı rüya bana
Yaşaran kirpiklerle
El salladım rüyalarıma...

İbrahim Karataş
Kayıt Tarihi : 23.8.2003 13:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Karataş