Ümitlerini kaybetmiş
hayatta tutunacak bir dalları
dahi kalmamış insanların
huzuru aradıkları dünyada
karların ortasından
başını gökyüzüne kaldırarak
yüreklerinde bir güneş gibi doğan,
...saflığın,dürüstlüğün
onurun,sevginin,mutluluğun
özğürlüğün temsili,
Mavi Gül...
İşte o Mavi Gül,
umutlarımın tükendiği
tutunmaya çalıştığım dallarımın
tek,tek kırıldığı,
ihanetlerin soğuğu ile
yüz yüze gelip buz tutan
kalbimde açtı bir anda
Mavi gözlerin de
karanlık dünyamı bir an da
aydılatan ruhuma huzur veren,
gümüş rengi ışığıyla
karanlık geceler de denizlerin
üzerin de dans eden Ayı bile
kıskandıran muhteşem
bir ışık vardı.
Kalbinde taşıdığı sevginin
sıcaklığı buz tutan yüreğimi
ısıtıyordu.
Sevdim seni,öyle bir tutkuyla
sevdim ki!
Aldığım her nefeste sen vardın
kaybederim diye
nefes alıp vermekten korktum.
Gözlerim de yaş oldu
ağlamaktan korktum,
sesizce göz yaşlarımı
yüreğime akıtıp sakladım
aşık oldum aşkının ateşiyle
yandım,
su içmekten korktum
kül oldum.
Aşkım için Anka kuşu gibi
küllerimden yeniden doğdum
maşukun olmak istedim
sevdim seni
Keremce Ferhatca,Mecnunca
belki de Yunusca!
Bir aşkla!
Sihrine inandığım hayat bulduğum
Mavi Gülüm
seni o kadar içten o kadar yürekten
sevdim ki,
koklamaya dahi kıyamadım
sildim hayellerimden
utanmaz düşüncelerimi
alamadım kollarıma seni
hissedemedim tenini bedenimde
ben seni böyle sevdim
Mavi Gülüm...
10.09.2008 İzmir
Mustafa AtaKayıt Tarihi : 10.9.2008 22:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)