Mavi Göğün Altındaki Vapurla Geleceksin

Sen, bana bakabilirsin şimdi.
Kimse görmeden, iğne atsan yere düşmeyen insanların içinde.
Gökyüzüne gülümse, benimle kal diyen gözlerimle, üstümüze örtünmüş mavi göğün altında.
Şu sevdiğin ellerimden tut, öp beni yanağımdan herkesin gözleri önünde.

Yalnızlığında arama beni !
İlk tanıştığımız sokağa inersin, ordayım yedi yermi dört saat.
Nasıl olsa karşılaşırız mavi denizin kucağına oturmuş bir bankta.
Sen yeterki gel, ben seni beklerim...

Durma çık gel !
Tanışmamızın ilk haftasında bindiğimiz vapurla da gelebilirsin.
Sen yeterki gel, ben seni beklerim limana yanaşan vapurların içinde her an sen çıkacaksın diye.
Hafife almıyorum artık denizi, nasıl olsa seni alıp bana getirecek, sevinmeliyim...

Korkma elbet geleceksin !
Ya bir saat geç, ya bir saat erken, sonuçta geleceksin.
Mavi göğe bak, sarıl bana.
Merak etme !
Hissederim seni.
Ellerim belinde, gözlerim gözlerinde, öylece bize bakakalan insanların gülmelerinde...
Utanma ! Birazdan geçecek.
Sen yeterki gel, ben seni beklerim bir gözüm denizde, bir gözüm gökte...
Gizlemiyorum sen hayalini, ben yanımda eskisi gibi.
Gelmesen de beklerim seni, ama geleceksin martılar haber ettiler, saat 3'te yanımdasın yabancılık çekme, ben seni ayakta karışılayacağım.